HADDİNİ AŞMAK

UĞUR CANBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri bu konuyu hayatının temel prensibi haline getirenlerin arasından çıkar.

Bilir ki, haddini aşmak kulluk sınırlarını zorlar.

Yolunu sarpa sardırır.

İmanını tehlikeli bir sahaya taşır.

Bu sebeple her an, her dakika, her saniye sınırını muhafaza etmenin gayretinde olan bir uyanıklıkla geçirir.

İman nöbeti tutarlar.

Güzel ahlak yolunda yürüyenler azgınlıktan uzak dururlar.

Sınırı aşıp azanlardan uzak dururlar.

Mütecaviz olmazlar.

Hak ve hakikat yolundan saptıran, istikâmeti bozan her şeyden ve herkesten kaçarlar.

Bunun tuğyan olduğunu bilirler.

Tağut olmaktan ve tağutlara tabi olmaktan ciddi derecede sakınırlar ve her an azami dikkat üzere yaşarlar.

Yüksek erdemler üzerine hayatını bina edenler rehberleri olan Kur’an-ı Kerim’de tuğyan kelimesinin otuz yerde, tağut kelimesinin sekiz yerde geçmesi üzerinde düşünürler.

Bunun üzerinde kafa yorarlar.

Anlamaya çalışırlar.

Ve hayatlarını buna göre tanzim ederler.

Suyu taşırmazlar.

Gözlerini hedeften aşırmazlar.

Şaşmazlar.

Terazinin dengesini dikkatli tutarak ifrat ve tefritten uzak kalarak itidali hedefleyerek kendilik bilincine ulaşırlar.

Ey hakikat yolunun haddini aşmayan ve dengede olmaya çalışan yolcusu.

Mesele mühimdir.

Belirleyicidir.

O sebeple tuğyandan kaçınmalısın.

Şeytanın tağut olduğunu bilmelisin.

Putların tağut olduğunu unutmamalısın.

Haddini aşırdığımız her sevgi, her ilgi, her bağlılığın bu riski taşıdığını idrak etmelisin.

Kulluğumuzun sadece Allah’a olduğunun şuurunda olarak hiçbir hususta sınırı aşmamalıyız.

Haddimizi bilmeliyiz.

Bu konuda en büyük örneğimiz sevgili peygamberimizdir.

Onun kulluk çizgisinde bize gösterdiği Ahlak-ı Muhammedi vazgeçilmez ölçümüzdür.

Eğer bizde O’nu takip edeceksek ölçü meselesini gündemimizden çıkarmamalıyız.

Sınırlarımızı yüce kitabımıza bakarak belirlemeliyiz.

O çerçeveye uymayan her hususu devre dışı bırakmalıyız.

Gereğinden fazla yüceltmelerden kaçınmalıyız.

Lüzumsuz övgülerden uzak durmalıyız.

Her şeyi yerli yerine koymalıyız ki, haddimizi aşıp tağutların pençesine yakalanmayalım.

Manevi tufanlara maruz kalmayalım.

Hak yoldan saptıran her varlığın, her düşüncenin, her şahsın tağut olma ve bizi iman ve ikrarımızdan saptırma ihtimalini asla göz ardı etmemeliyiz.

Ki, sağlam bir iman ile göçebilelim.

Öte tarafta mahcup olmayalım.

08.09.2023

https://kendilikbilinci.com/yazilar/haddini-asmak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • HAYAT-I TAYYİBE

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, hayat-ı tayyibe üzere yaşayanlar arasından çıkarlar. Onların en büyük gayesi tayyip yani iyi, güzel ve…

    Read More

  • Türk Dizilerinin Sosyolojisi

    Uzun zamandır üzerinde düşündüğüm bir husus bu. Filmlerle nasıl bir değişim ve dönüşüme tabi tutuluyoruz sorusu cevaplanmadan geçilemez. Ve istenen…

    Read More

  • Yıktın Mümkünümü Çarelerimi

    UĞUR CANBOLAT MÜMKÜN insanlarıydık biz. Böyle gördük, böyle belledik… Böyle eğitildik. Atalarımız her zaman bize bu yönde örnek oldular. Mümkün…

    Read More