KELİMELERLE ANLATILAMAYANI ANLAT

NASIL mümkün olabilirdi bu, bilmiyorum. Ama istenilen netti. Kesindi.

Ben anlattım durdum, o ise dinledi.

Yüzünden ret ya da kabul manasına gelecek bir işaret alamıyordum. Bu da beni daha çok konuşmaya sevk etti.

Netice ne oldu, dağıldım.

Ona ait kurduğum cümlelerim çoğaldı ama anlam bütünlüğü sağlayamadım.

Kelimeler anlatılamayanı anlatmaya çoğu defa yetmiyor. Cümleler kâfi gelmiyor.

Sonunda bunu anladım, kelimeleri kovdum başımdan ve sustum.

Gözlerimden medet umdum. Kalbime bihakkın onlarda tercüman olamadılar.

Yine olmadı kısacası.

Kelimelerle anlatılamayanı anlatmak meğer imkânsızlık derecesinde güç bir iş imiş.

Benim için böyle en azından, sizi bilemem.

Yerimde çakılı gibi kalakaldım.

Bunu fark etti ve “Sen git bir çay içip gel” dedi.

Gidiyorum ama gelir miyim bilmem.

Kelimeler beni yalnız bıraktı bugün. Onları hislerimizin paraşütü olarak görüyordum.

Yanılmışım. 10.06.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Efsaneler Dökülüyor Gülüşlerinden

    UĞUR CANBOLAT HAYATININ en büyük ikramı, şükrü en zor bahtı ve her daim talihi saydığı yâreni ile henüz gözleri birbirine…

    Read More

  • Kalbimin Maksûresi

    UĞUR CANBOLAT İKİ yaş kendisinden büyüktü. Kapı bir komşulardı. Tüm çocukluk oyunlarını birlikte oynamışlardı. Birlikte koşmuş, birlikte düşüp çamura bulanmış,…

    Read More

  • Yağan Kar mı Ateş mi Lavinia?

    UĞUR CANBOLAT ALTMIŞA varmasına bir senesi kalmıştı. Saçlarında neredeyse hiç beyaz yoktu. Üzüm siyahı saçlarını görenler boyattığını sanırdı ama o…

    Read More