AL ZEHİRİMİ

ÖYLE derdi. Ne zaman bunalsa, başı derde girse, işten güçten yorgun düşse soluğu bizde alırdı. Gelir annemin yanına oturur “Ahretlik ben geldim. Kurban olayım al zehrimi” derdi. Bir süre oradan buradan sohbet ederlerdi. Sonra “Oh rahatladım, var olasın ahretlik” der giderdi geldiği hızla. Küçük aklımla anlamazdım. Onu kim zehirliyordu, annem ne yapıyordu komşu teyzenin zehrini …

ÖĞRENİLMİŞ ÇAREMSİN

ÇARESİZLİĞİM değil çaremsin. Öğrendim bunu, gün gün, adım adım, nefes nefes. Başkaları çaresizliği öğrenmiş olabilir ama ben çare oluşunu öğrendim. Çare olmayı bir de. Ne vakit gönlümde en küçük bir titreşim olsa senden bir bakış geldi çarem oldun. Ne zaman en ufak bir kırıklık hissetsem yüreğimde sımsıcak sözlerin imdadıma yetişti. Aklımdan geçtiğinde, zihnime uğradığında, gönlüme …