UĞUR CANBOLAT HARABAT ehliydi. Münzevi yaşardı. Kimsenin iç dünyasını merak etmezdi. Karışmazdı. İma ile bile olsa bir göndermede bulunmazdı. Kendine yetenlerdendi. Dış âlemden gelecek olana hayır demezdi ama özel bir talebi de olmazdı. Emir kipiyle kimseye bir şey söylemezdi. En fazla rica ederdi. Bu hususlar yine muhatabın yararına olacak mevzularla ilgili olurdu. … KENDİSİYLE barışık …
UĞUR CANBOLAT ATTİLA İLHAN böyle söyler Maria Missakian şiirinde: “Avuçlarımda bir çarmıh acısı.” Kalbi şiirin duyarlılığıyla çırpınan şair derinlemesine yaşar her neyi yaşıyorsa. Sevgisi de böyledir kederi de… Yüzeyselliğe pirim veren, derinlemesine düşünemeyen, hissiyatı plastik olanlar hayatın gönlüne nasıl yürür ki zaten… O sebeple hayatın güzellikleri derin yaşayanlara armağandır. Niyazi Mısri’de bu derinlik “Derman arardım …