UĞUR CANBOLAT TÜM hayatını bunun üzerine kurmuştu. Üç cümle kurmuşsa biriyle muhakkak kendi değerini vurgulardı. İşi sıkı tutuyordu yani. Sanki sözü döndürüp dolaştırıp buraya getirmezse zihninde kurduğu sanal taht altından çekilecek ve dımdızlak orta yerde kalacaktı. Bu ona çok ağır gelecekti. Çekilebilir, katlanılabilir hatta düşüncesi bile kabul edilebilir bir husus değildi. … SİNEMAYA gitse muhakkak …
UĞUR CANBOLAT SÖZÜ kısa tutan biriydi. Uzatmanın onu inciteceğini düşünürdü daima. Bu sebeple lazım gelen kadarını söyler ardından sessizlik perdesini indirirdi. Bizim mevcut anlayışımızın tersine o her şeyi anhasına minhasına kadar anlatmayı doğru bulmazdı. Sözün tamamının söylenmesini dinleyene de ziyan olduğunu ifade eder hatta bir nevi onu küçük düşürmek anlamına geldiğini savunurdu. Söz ehli anlatımları …