YANKI ODASINDA YAŞAMAK

KENDİNİ izole eden bir yaşam tarzı da diyebiliriz buna. Çoğumuzun yabancı olmadığı bir husus ama ne kadar farkında olabildiğimiz konusunda tereddütlerim var. Nereden çıktı şimdi bu diyecek olanlar için izah edeyim.

Öyle filtre edilmiş bir hayata mahkûm ediyoruz ki kendimizi başka sesler duyamıyoruz. Kendi görüşlerimiz dışında bir fikir zihinlerimize misafir olamıyor. Bu sebeple de üzerinde düşünme, tartışma ret veya kabul etme fırsatımız olamıyor.

İnsanın kendine yaptığı en büyük zulümlerden biri bu. Kendi çevresine çizdiği vehmi çizginin dışında bir hayatı var saymıyor. Farklı görüşler olduğunu ve bunların içerisinde de hakikatlerin barınabileceğini akıl edemiyor.

Yazık ki, ne yazık.

Zamanla sadece kendi gibi düşünen insanlarla oturup kalktığı için başka fikirlere de kapalı olduğundan dünyayı bundan ibaret saymaya başlıyor. Bu durumun en korkunç neticesi doğrulanmamış yanlış anlayışlarının mutlak hakikat ve değişmez gerçek olarak kabul etmeye başlamasıdır.

Sadece kendi söz ve düşüncelerinin yankılarından oluşan kısır bir hayat.

Bu bir bakıma kişi için önemli bir konfor alanıdır da aynı zamanda. Buradan çıkmamak için sadece kendisi gibi düşünen kişileri takip etmeye başlar. Yine sadece bu tarz düşünen kişiler tarafından takip edilmek ister. Okuduğu gazete, dergi, izlediği televizyon, gittiği sohbetler zihni yakınlık kurduklarından oluşur. Sadece aynı hissiyatta olanlarla dostluk kurar. Zamanla kendini kendine o kadar kapatır ki, başka bir yankı duymak istemez. Dışarıda bıraktıklarını sapkın görür ve zındık olarak niteler. Gerçek ile kurgu arasındaki farkı kaybeder.  

Kendi mesleği, meşrebi ve anlayışı dışındaki herkesi yoldan çıkmış, kendini ise “Kurtulmuşlar zümresi”nden telakki etmesi tüm bunların doğal bir sonucu olarak ortaya çıkar.

İtiraf etmek zor olmamalı.

Ve ucundan kıyısından hepimize bulaşmış bu illetten tez zamanda paçamızı kurtarmalıyız. 15.01.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • HAYAT-I TAYYİBE

    UĞUR CANBOLAT AHLÂK-I HASENE erleri, hayat-ı tayyibe üzere yaşayanlar arasından çıkarlar. Onların en büyük gayesi tayyip yani iyi, güzel ve…

    Read More

  • Türk Dizilerinin Sosyolojisi

    Uzun zamandır üzerinde düşündüğüm bir husus bu. Filmlerle nasıl bir değişim ve dönüşüme tabi tutuluyoruz sorusu cevaplanmadan geçilemez. Ve istenen…

    Read More

  • Yıktın Mümkünümü Çarelerimi

    UĞUR CANBOLAT MÜMKÜN insanlarıydık biz. Böyle gördük, böyle belledik… Böyle eğitildik. Atalarımız her zaman bize bu yönde örnek oldular. Mümkün…

    Read More