İLK KEZ GÖRÜR GİBİ GÖR BENİ


NE OLUR ilk kez görür gibi gör beni. Her defasında böyle yap.

Eskimesin varlığım gözünde. Yıpranmasın güzelliğim gönlünde.

Her gün güneşin taptaze ve dipdiri doğuşu gibi doğmak istiyorum kalbinde…

Rüzgârın her esişi tekrar değil taze, biliyorsun.

İlk defa eser gibi.

Eskilik yok, yıpranmışlık yok, pörsüme yok, çürüme, eksilme, bayatlama yok.

Yeniden dünya kurar gibi değil, yeni bir dünya kurar gibi.

Taptaze ve sıcacık.

Beni böyle gör.

Âşığın mızrabını sazına her vuruşundaki tazelik gibi.

Gözyaşının sevinçle gözden her kopuşundaki sıcaklık gibi.

Şairin şiirine her başlamasındaki taze Bismillah gibi. Elinle kalbini yokladığındaki her taze atışı gibi.

Tekrarlanan değil, yenilenmiş heyecanlar gibi.

Her sabah şebnemlerin gülle buluşmasındaki taze berraklık gibi.

Her gece gökyüzünde ay ve yıldızların göz kırpmaları ve gönlümü ısıtan şuleleri gibi.

Taze ve yeni. İlk kez görür gibi.

Bana böyle bak.

Her defasında can bul yüreğimde.

Dünün değil, geçmişin değil, şimdinin, an’ın içinde gör beni.

İlk kez görür gibi gör beni.

10.12.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

  • Bir Hasrettir İstanbul

    Gönlümüzün payitahtıdır kutsal şehirlerimizden sonra. Ona bir başka bakarız. Bir başka hissederiz onu. Hasret yangınlarımız orada ateşlenir, vuslatın sükûtu yine…

    Read More

  • İlim ilim ilmektir

    UĞUR CANBOLAT MUSİKİ meclisi kuruluyordu her hafta. İlahilerle başlayıp deyişlere geçiyorduk. Ardından yol gösteren irfan türküleri sıraya giriyordu. Sürpriz konuklar…

    Read More

  • Anlamsızlığa dayanır mı bu kalp?

    UĞUR CANBOLAT SEVGİSİZ bir aileye doğmuştu. Muhabbet fukarası olunduğu için yuvaya dönüşemeyen dört duvarın arasında gelişip büyümek elbette hiç kolay…

    Read More