ÖNCE ağır bir hüküm diye düşünüp itiraz edecek oldum. Savunma refleksi olarak algılanabilir kaygısıyla vazgeçtim. Fakat salvolar devam etti. Ne yapacağımı bilemeyip kıvrandım ve sonunda bunları duymam gerekiyor demek ki, var bunda da bir hikmet diyerek teslimiyet gösterdim. İyi de ettim. Düşündükçe ve hazmetmeye çalıştıkça anlatılanları nazarım nefsime yöneldi. Ne yazık ki, fazlası vardı söylenenlerin. …
ŞAŞIRMADIM dersem doğru olmaz, şaşırdım. Fazlasıyla hem de. Buradan anladım ki, her anımız diri değil, biz böyle sanıyor olsak bile bu böyle. Anlaşılıyor ki, diri zamanlarımız olmalı ve biz bunu çoğaltmalıyız. Yetmiş yıl yaşadın, hayatını oradan oraya sürükleyip durdun ama ne kadarı diriydi bunun? Ne kadarı bilinçteydin? Ne kadarı itminan hâli içeriyordu? Ne kadarı yüksek …