BÖYLE sesleniyordu âşık yılların ötesinden…
“Beni görüp yüzün öte dönderme / Yine benim gönlüm sendedir sende…”
Öyle derin, öyle içli bir sesleniş ki, insanın tüm hücreleri tarafından anında duyulabiliyor.
Ve ihtizaz başlıyor.
Baştan ayağa bir titreyiş…
Ürperme hâli…
Kişi kendisini yerde mi, gökte mi bilemiyor.
Muştuların en güzeli, müjdelerin en tesirlisi bu:
“Yine de benim gönlüm sendedir sende…”
Başka bir şeyle ölçülebilir, kıyaslanabilir, tartılabilir değil.
Varlığı muhteşem, yoklu hüsran üstü hüsran.
…
İŞTE bu sebeple sevilen kişi “Benden kesilmesin gönlün” diye kaygılar giyiniyor…
Hassaslaşıyor.
Üzerine titriyor.
Zarar görsün istemiyor.
Ziyan gelmesin diye çırpınıyor.
Üşümesini istemiyor o kalbin.
Gürültüye maruz kalmasın, hoyratlık uğramasın…
Yârdan yana hep nasipli olmayı diliyor.
…
NASİBİ yârdan yana kesilenin her nasibi kesilmemiş midir?
Kesilmiştir.
Kurak çöllere dönmüştür.
Avaredir.
Derbederdir.
Bîçaredir.
Divânedir.
…
BU olduğunda ise seven her şeyden kesilir.
Eskiden yaptıklarını aynı keyifle yapamaz olur.
Onlardan bir lezzet alamaz.
Rüzgâr diner.
Şarkıların sesi kesilir.
Bülbül ötmekten vazgeçer.
Güneş ısıtmaz, ay gülümsemez olur.
Yıldızlar işaret vermeyi bırakırlar.
Gündüzler karanlık, geceler mâtemdir.
Nehirler çağlamayı, denizler kıyıya vurmayı hatırlamaz.
Yâr yüzünü öte yana çevirdiğinde böyle hisseder mâşuk.
Eskisi gibi değildir hiçbir şey.
…
YÂRDAN yakınlık görmeyen kişi de yakınlık gösterme yetisi kaybolur.
Hısım olan gönlü hasım olmayı kabullenmez.
Münasebeti kesmek istemez.
Sevda pınarının kurumamasını diler.
Rağbeti azaldığında yürek çiçekleri kurur zira.
Güneş kaybolduğunda ayçiçekleri ne yana döneceğini bilemeyip kalakalırlar.
Yüzünü tutmak ister sevdiğinin yüzüne.
O yüzü bulamadığında ise kahrolur.
Ölmelerden beter olur.
Hadi kurumuş dala dönmemek için âşığın sesine bir defa daha ses verelim.
“Beni görüp yüzün öte dönderme / Yine benim gönlüm sendedir sende…”
Ne aşka yüz çevirenlerden olalım ne de aşkından yüz çevrilen.
Ya Selâm!
01.12.2022