UĞUR CANBOLAT
AHLÂK-I HASENE erleri, elde ettiği bilgileri kendisine saklamayan ve bunları paylaşanlar arasından çıkarlar. İlim cimrisi değildirler. Bundan özellikle imtina ederler. Yüce Rabbimizin kendilerine lütfettiği ilmi kendi özel mülkü sanıp inhisarına alanlardan olmazlar. İlim Allah’ın sıfatıdır ve kişi bunu kendine mahsus kılamaz. Paylaşmakla yükümlüdür.
Güzel ahlak yolcularına göre elbette bunun da belirli prensipleri vardır. Ehli bulunur. Doğru kişilere verilir. Altın değerinde olan bilgiler boncuk gibi değer bilmeyen çocukların avuçlarına bırakmazlar ama asla da gizlemezler. Mülk hâline getirmezler.
Bilginin saklanmamak gerektiğini yüce kitabımızdan öğrenmişlerdir. Bu husustaki âyetleri inceden inceye tetkik edip anlamaya çalışır ve gereğini yaparlar.
Yüksek erdem yolcuları için bilgiyi saklamamak Fahr-i Kâinat Efendimizin mühim bir sünnetidir. Böyle kabul ederler. Hareket noktaları burasıdır. Bu öyle ehemmiyetli bir sünnettir ki pek çok âyetle sabittir. Bunların bir tanesi de Tekvir Sûresinin 24 cü âyetidir. Orada Rabbimiz Efendimizi kastederek “Onun cimrilik ederek gaipten getirdiği haberi saklamayacağı” işaret ediliyor.
İlmi saklamak, kınanacak bir davranıştır. Kur’an-ı Kerim’de bunu yapan dönemin bilginleri şiddetle yerilmiş ve kınanmıştır. Mesele lanet edilecek kadar önemlidir.
Lanet; o bilginin sırrından, manasından ve etkisinden uzaklaşmak demektir güzel ahlak yolcuları için. Saklanan bilgi saklayana yarar sağlamaz. Ondan gerçek anlamda yararlanamaz. Hayata taşıyamaz.
Bilgiyi saklamama sünnetinde hassas olan ahlâk-ı hasene erleri bunun hangi şekillerde yapılacağı hususunda da büyük bir sorumlulukla düşünürler.
Az bir paha ile değişmenin, kendi çıkarına kullanmanın da aynı kategoriye gireceğini düşünürler.
Değiştirmek gizlemektir. Dönüştürmek menfaat temin etmek içindir ve yine aynı kapıya çıkar.
Mü’minler ilim cömerdidirler.
Münafıklar ilim gizleyicidirler. Ayrıca olduğu gibi aktarmak yerine bulundukları ortamlara göre değişikliklere giderler. Azaltırlar. Yerine göre de ilavelerde bulunurlar. Bunların tümü Efendimizin bu sünnetinden uzak kalmışlığın işaretidir.
Rabbimiz Resulleri yoluyla gönderdiği bilgilerin gizlenmemesini istemektedir. İlave ve çıkarmalara izin vermemektedir. O sebeple güzel ahlak yolcuları “Size anlatsam anlamazsınız, ne sırlar var biz de ama siz de onu anlayacak kapasite yok” şeklindeki dinleyenleri küçümseyici, kendilerini yüceltici ve konum tahkim edici anlatımlardan uzak dururlar. Kendileri asla buna tevessül etmezler. Yeltenenleri de hemen teşhis edip yanlarından uzaklaşırlar. Çünkü onların bilgiyi saklamama sünnetini ihlal ettiklerini hemen fark ederler. Kalpleri buna dayanmaz.
Kendilik bilinci konusunda gelişmeyi arzu edenler bu yol kesicilerden uzak dururlar. Rabbimizin kulundan esirgemediği, Nebilerimizin yine emir ve görevleri gereği asla yapmadıkları bu bilgiyi saklama ve kendince kullanma gibi davranışlardan beri dururlar.
Allah vahyi anlama kapasitesini hepimize ihsan etmiştir. Bu donanımla donatmıştır. Yeter ki vahye talebe olmayı ciddiye alalım ve gereğini yapalım. Bu öğrenciliği lazım geldiği hassasiyetle ele alalım. Kur’an elbette anlaşılır ama ciddiyet ister, emek ister. Roman gibi veya gazete gibi okuma anlayışından sıyrılmayı gerektirir.
Ey hakikat yolunun bilgiyi saklamama sünnetine inanmış gönlü cömert yolcusu!
Peygamber Efendimizin bu sünnetini ciddiye almalısın. İlim farzını yerine getirme konusunda yine ciddiyeti kuşanıp, ihlas ile azmini büyütmelisin. İlim farzını yüklendikten sonra bu sünneti hemen yanına koymalısın. Peygamberlerin sünnetlerinden birinin de kendisine vahyedileni insan seçmeden, belirli tasniflere tabi tutmadan, o ilimle bir hükümranlık kurarak muhataplarını köleleştirmeden sunarlar. Esirgemeden paylaşırlar. Hiçbir zaman bunu unutmamalısın. Bu konuda yüce kitabımızda yer alan ve hepimizi bağlayan buyrukları dikkatle incelemelisin. Meselenin ehemmiyetini ıskalamamalısın. Efendimizin bu konudaki uyarıcı hadislerini de mutlaka dikkate almalısın.
Eğer sen de güzel ahlak yolunda mesafe almak istiyorsan bu konuyu onlar gibi samimiyetle gündemine almalısın.
Bunun insanlığın tümünü ilgilendiren bir sünnet olduğunu aklından hiç mi hiç çıkarmamalısın.
21.08.2025