UĞUR CANBOLAT
GEL birlikte korkalım derdi.
İliklerimize kadar titreyelim, yüreğimiz ağzımıza gelsin, gözbebeklerimiz irileşsin, avuç içlerimiz terlesin. Sesimiz içimize çekilsin. Köşe bucak kaçalım sığınacak bir kuytu bulmak için.
Madem korkacağız korkumuz ortak olsun…
Olsun ki, mücadelemiz de bir olsun.
…
GEL birlikte sevelim derdi.
Sevmek rahmettir, merhamettir.
Sevilmek şifa…
Bileşik kaplar misali akalım birbirimize.
Sende senlik kalmasın, bende benlik…
Bir olalım, karışalım.
Madem seveceğiz, sevgimiz ortak olsun.
Olsun ki, kalplerimiz aynı anda çarpsın.
…
GEL birlikte gezelim derdi.
Kâinatı temaşa ederken tek kalmayalım. Evrenin muhteşem ahengine birlikte tanık olalım.
Seyran edelim.
Gözümüz gönlümüze eş olsun.
Aklımız kalbimize…
Sözüm sözüne değsin, sözün sözüme.
Serçenin sekişine aynı anda odaklanalım. Uçan kuşlara yüreğimizi aynı anda iliştirelim. Alçalış ve yükselişlerindeki görünmeyen dalgalara bırakalım kendimizi.
Madem gezip tozacağız, ortak olsun gezintimiz.
Olsun ki, birbirimizin gönlünde gezmeyi deneyimleyelim.
…
GEL gökyüzüne beraber merdiven dayayalım.
Yıldızlara sevda kemendini aynı anda atalım.
Söyleşelim onlarla.
Sonra ay ışığının şavkına kapılalım. Bir hoş olalım, çok hoş olalım.
Enginlerin enginliğinde engin olmayı tadalım.
Madem semaya görünmez basamaklar kuracağız, bir yanında senin diğer tarafında benim elim olsun.
Olsun ki, gönül göğümüzü birleyelim.
…
GEL şuradaki çeşmeden su içelim.
Bu su ilmin suyu olsun. Muhabbetin, sohbetin, yârenliğin, nüktenin, irfanın suyu olsun.
Kalbimizin pınarları daima birbirine nur olup aksın.
Madem şu kirlenmiş dünyada tertemiz mânâ suyunu bulduk kana kana içişimiz bir olsun.
Olsun ki, içimizde olumsuzluktan yana ne varsa temizlesin, paklasın.
…
GEL birlikte hasrete yanalım.
Firkatin yakıcı ateşini birlikte avuçlayalım.
Özlemenin tadına varalım.
Fark etmediklerimizi aynı anda fark edelim. Hasretin deminde aşkla bir defa daha demlenelim.
Madem nasibimizde hasret var, firkat var, kavruluşumuz birlikte olsun.
Olsun ki, hasretin kıskacında aşkın kuşuna can verelim.
…
YALNIZLIĞI sevmiyordu.
Nereye giderse birlikte gitmek isterdi. Ne yana baksa onun da bakmasını dilerdi.
Hangi coşkunun içine girse birlikte coşmayı vazgeçilmez sayardı.
Kederlendiğinde, hüznün üşüten rüzgarlarına kapıldığında da yine yanı başında bulunmasını arzu ederdi.
Kısacası nefesi saydığının nefesi olmak için çırpınıp dururdu.
Bu sebeple en çok kullandığı kelime “Gel” oluyordu.
…
GEL dediğinde geliyordu.
Gel denildiğindeyse gidiyordu.
Onların hayatı “Gel” sözcüğünün mânâsı olmuştu.
Zamanla söze ihtiyaç kalmamıştı. Çıkarmışlardı aralarından bu sebeple.
Gözler yetiyordu, bakışları kafiydi.
Birbirine kâfi ve vafi idiler…
Ya Selam!
13.02.2025