HARPUTLU KEMÂL EFENDİ

İNSAN hayatının rahmet yağmurlarına en açık demleri vardır.

Kimi zaman gafletle yeterince değerlendiremediğimiz bir husustur bu.

Suya ne kadar ihtiyaç duyduğumuzun idraki ile de alakalıdır şüphesiz.

Hak erenler sizi gölgesine çağırırlar.

Alırlar hatta.

Aşkın rüzgârı eser her yanınızda.

Mest olursunuz.

Nefesleri temiz ve temizleyici olan bu zâtların yanında, yakınında, gölgesinde bulunmak elbette lütufların en büyüğüdür.

Şükürler gerekir.

İnsan o âşıkların yanındayken “İftitaf tekbiri” alır adeta.

Kendini dünyaya kapar, hakikate açar.

Kendi hakikatine.

Anahtarı çevirir, büyük âlemde seyran etmeye başlar.

Nasıl ki iftitah tekbirinde bir el dünya ilgilerini terk etmeyi, diğer el ise ne cennet sevdası ne de cehennem korkusu ile değil sadece Hakk rızası ile dünyaya sırt çevirdiğini, hepsini elinin tersiyle geriye attığını simgeliyorsa erenler katına girildiğinde de kişi böyle hisseder.

Tüm dünyevi ağırlıklarınızdan kurtulursunuz.

Kendinizi küçülmüş, ufalmış, nokta kadar hissedersiniz.

Bu yanında bulunduğunuz erenin sizi temiz nefesiyle temizlediği, arındırdığı manasına gelir.

Hayatımın nefeslerinden biri de Harputlu Kemâl Efendi Hazretleri oldu.

Kendisini yazar ve gönül insanı Mustafa Özdamar vasıtasıyla tanımıştım. Evindeki sohbetlere katılma nimetine erdim.

Daha sonraları Üsküdar faslı oldu Kemâl Efendi Hazretlerinin. Orada da sohbetlerine, nefeslerine, nazarlarına erdik çok şükür.

Hocam Haluk Nurbaki Hazretleri ile aynı manevi silsileye sahip olan Zatiyyun meşrep bu yüce Üveysi ereni dostlara sessizce mana zebercetleri saçtı.

Sessizdi, sakindi. Mahviyet ehliydi. Tören sevmezdi. Gereğinden fazla olan her şeyden uzaktı.

Eyüpsultan’da meczupları vardı. Küçük çay ocaklarında onlarla oturur muhabbeti demlerdi.

Kendisini çok sevdim.

İnşallah tarafından da sevilmişizdir.

Mustafa Özdamar Harputlu Kemâl Efendi Hazretleri hayatın bu yakasında feyz salarken kendisiyle ilgili “Ol İmaret Eyler Seni” adıyla sohbetlerinden özetlenen bir kitabı “Kırkkandil Yayınları”ndan neşretmişti. Uzun zamandır. Baskısı yoktu. Elimdeki nüshayı az sayıda insanla geri almak şartıyla paylaşmıştım. Yeni baskısını merakla bekliyordum.

O sürprizle önceki gün karşılaştım.

Yayınevi sahibi Barbaros Özdamar Cağaloğlu’ndaki bir söyleşim öncesinde getirip “Harputlu Kemâl Efendi” kitabının ilaveli yeni baskısını takdim edince çocuklar gibi sevindim. Timaş Kitap Kahve’deki konuşma bu heyecanla başladı ve sürdü.

Elimizin altında olması gereken bir başucu gönül kitabı…

Bir dostlar hediyesi de olabilir. Malum dostlara her şey hediye edilemez. Mustafa Özdamar’ın derlediği bu mana tomurcuklarını, bu hakikat çekirdeklerini rahatlıkla bir yürek ikramı olarak sunulabilir.

Fazla kopya vermeyeyim ama şu kadarını da paylaşmadan edemem.

“Akıl bir yere kadar götürebilir insanı tabii, ondan sonra başka işler başlar.
Salât-ı daim üzre olmak lâzım daima; Allah’ı devamlı hatırda tutmayı zevk haline getirmek derler buna.
Bu zevk-i dâim, insanı, bu dünyada da öte dünyada da gereği üzre kâim eder.
Bu yolda muvaffakiyet muhabbetle mümkündür! Muhabbet, sevgi her şeyin mayası bu…
Her şeyin özüne ulaşan yakalar bu hali…
İnsanın insana sevgisi Allah’a giden yoldur.
İnsanla beraber Hazreti Allah yolculuk eder.

Harputlu Kemal Efendi (1933-2013) Hazretlerinin ruhaniyetlerine selam olsun.

Himmetleri daim olsun.

www.kirkkandil.com adresinden ayrıntıya ulaşılabilir.

http://www.habername.com/yazi-ugur-canbolat-harputlu-kemal-efendi-12150.htm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir