UĞUR CANBOLAT
EĞRİLİKLERİMİZİ düzeltmek için Rabbimiz tarafından bizlere lütfedilen Ramazan ayının son onluk dilimine yarın erişmiş olacağız nasip olursa. Peki, ne değişti?
Hangi eğriliklerimizi doğrultmak için uğraştık ve bunda muvaffak olduk?
Başında uyguladığımız yol haritasında durumumuz nedir?
Şimdi tekrar oturup bu son on gün için yeniden gözden geçirmeliyiz.
Yaptığımız iveclerden kurtulmalıyız.
…
AHLÂK-I HASENE erleri ivec yapmaktan alabildiğine kaçarlar.
Çünkü bundan uzak kalamamak ilk düğmeyi yanlış iliklemek anlamına geldiğinden sonrasında yapılan hiçbir şey doğru olmayacaktır.
Bu sebeple azami bir dikkat ve uyanık bir kalp ve işleyen bir akıl ile sürekli kendilerini bu hususta murakabe ederler. Sadece kendilerini mi, hayır.
Okudukları, dinledikleri her meselede yüce kitabımızın yedi yerde dokuz defa dikkat çektiği bu meseleyi bir yaşam ilkesi olarak büyüteç gibi kullanırlar.
Aceleci değildirler.
Sabırsızlık göstermeden her konuyu inceler ve vahye uygunluğunu dikkate alarak yaşamlarına dahil ederler.
Eğriliklerden bu şekilde uzak kalır güzel ahlak yolcuları.
…
KENDİLERİ hiçbir konuyu çarpıtmaya yönelmedikleri gibi başkaları tarafından çarpıtılan konuları hangi kılıf içinde ortaya sürülürse sürülsün iman uyanıklığı ile hemen teşhis ederek gereğini yaparlar.
Yanlış yapmaktan uzak kalırlar.
Yanlışı doğru biçimde pazarlayanlardan da hemen uzaklaşırlar.
İblis’in bu konudaki uzmanlığına Kur’an-ı Kerimden ve Sevgili Nebi’mizin uygulamalarından aşinadırlar.
Aynaları temiz olduğundan bu aşinalık onları yürüdükleri istikâmetten saptıramaz.
…
MESELA çokluk onların kalbini bulandırmaz.
Kesret belasına yine vahye yakınlıkları sebebiyle vâkıf olduklarından çevrelerinin çokluğu ile insanları tavlamaya çalışan şeytani cereyanlardan ırak durmayı başarırlar.
Hiçbir şeyi farklı göstermeye tenezzül etmezler.
Farklı gösterenleri de ferasetle tespit ederek mahkûm edip imanlarını çaldırmazlar.
Esasen muhalif oldukları halde bunu gizleyerek ustaca yapılan çarpıtmalara ilim ve irfanla sağlam bir duruş sergilerler.
Yüksek erdem yolcuları çukuru bilirler.
Çukura bayram yeriymiş gibi çağıranları da furkan niteliği kazandıklarından anında fark ederler.
Hakikate yan çizip yaban duranların ehl-i hakikatmiş gibi kendilerini sundukları hokkabaz hilekârlıklara itibar etmezler.
Gerçeği heva ve heveslerine feda edenlerden yana taraf olmazlar. Doğru ve sağlam duruşları ile onları rahatsız ederler, tuzaklarını bozarlar.
…
İVEC yapmak anlam çarpıtmaktır.
Doğruyu yanlış göstermektir. Yanlışı doğru gösterme eylemidir.
İvec bağları koparıp ters düğümler atmaktır. Göz boyamaktır.
Güzel ahlak yolcuları ivec yapmanın insanın iç bütünlüğünü bozarak onların kişiliklerini ifsat etmek ve onları parçalanmış bilinçler haline getirmek demek olduğunu idrak ettiklerinden sadelikten, berraklıktan, sahihlikten asla taviz vermezler.
…
EY HAKİKAT yolunun ivec yapmaktan uzak ve yapanlardan ırak olan yolcusu.
Saflaşarak fıtratınla bulup Mustafa olmak konusunda samimiysen eğer önce kendine karşı dürüst olmalısın.
Her türlü eğriliğe, çarpıklığa, saptırmaya, yanlışlığa, farklı görme ve gösterme hilelerine, yan çizmeye, gerçekleri heveslerine kurban etmeye, anlam hilelerine, kendine uydurmaya, bağları koparmaya karşı azimli bir direnç geliştirmelisin.
Kendilik bilincine ancak bu şekilde ulaşabilirsin.
Hakikatine ulaşıp onunla ancak bu şekilde bayram edebilirsin.
İvec yapanların senin ilgini çekecek ve zaaflarını ustaca tespit ederek sana özel menüler oluşturarak yanaşacağını unutmamalısın.
Ve şimdi bir yıldır yaptığın ve maruz kaldığın ivecleri belirleyip onları yakma zamanı değil midir?
Ya Selam.
29.03.2023