EVET öyleydik.
Bizler mahcup düşlerin sahibiydik.
Sadece mahcup düşler mi, hayır. Bizler mahcup gülüşlerin de sahibiydik.
Mahcubiyetimiz değerimizdi.
Mahcubiyetimiz korurdu bizi.
Saldırmazdık öyle her şeye şimdilerdeki gibi.
Bizim olması için ihtiraslarımız olmazdı. Kıyasıya yarışmazdık.
Ezici başarıları muhayyilemize bile sokmazdık.
Bizim kazanmamız başkasının kaybetmesi demek olduğundan kıyamazdık.
Biz kimselere kıyamazdık.
Doyasıya sevinemezdik. Sıkılgandı tebessümlerimiz.
Biz gülerken belki de başkasının acı bir günü, kederli bir anıydı.
Biz bunu düşünürdük.
Biz başkalarını düşünürdük.
Biz hep diğerini hesaba katarak yaşardık.
Düşlerimiz işte bunun için mahcup idi.
Çekinirdik arsızca mutlu olmaktan, ya da mutluluğumuzu sıkılmadan izhar etmekten.
Ve biz mutluyduk önümüze bakmaktan aldığımız her iltifatta.
Bilmem hatırlar mısınız bizim kızaran yanaklarımız vardı, şimdilerde kızarmayan yüzlerimize inat.
Bizim sevişlerimiz de mahcup idi.
Büyük konuşmazdık, lokmalarımızı küçük yapmamız bile bundandı.
Biz bu yazıda geçtiği kadar biz demezdik.
Hiç demedik hatta.
Biz mahcup düşlerin, utangaç gülüşlerin, sessiz mutlukların sahibiydik.
İyiydik biz.
İyiydik!
24.02.2018