UĞUR CANBOLAT
HAYAT bir tercihtir.
Tüm yaşamımız bu seçimlerin, yaptığımız tercihlerin toplamıdır.
Bizi sevindirip gönendiren neticeler buna bağlı olduğu gibi amansız acıların pençesine parçalanmak üzere atan yine aynı tercihlerdir.
…
KENDİN için tercihlerde bulunursun.
Bilgi edinme yöntemlerin ve edindiğin bilgilerin niteliği de senin tercihlerindir.
Ne olmak arzusundasın, nerelere tırmanma hedefindesin.
Kendini hangi şekillerde ve nerelerde hangi süreçlerin sonunda görmek istiyorsun…
Nasıl bilinmeyi ne şekilde anılmayı arzu ediyorsun…
Mezar taşına ne yazdırmak istiyorsun mesela…
Arkanda kalanların seni hangi vasıflarınla hatırlayıp anmalarını diliyorsun…
Hepsi senin tercihindir.
…
AİLENİN nasıl olmasını istiyorsun…
Neler verip almak istiyorsun.
Hangi konfor alanları seni rahat ettirir…
Kendine ve eşine ne katmayı ve nasıl bir anlam dünyası kurmayı arzu ediyorsun.
Tek yönlü bir gelişmeye mi talipsin yoksa ortaklaştırılmış bir yaşam mı temenni ediyorsun.
Hepsi senin seçimindir.
…
ÇOCUKLARININ kendilerine, hayata, olaylara nasıl bakmasını arzu ediyorsun.
Onların kendilerini hangi alanda serpilip gelişerek kendilerini gerçekleştirmesini planlıyorsun…
Kendilerini açığa çıkartmalarına mı taraftarsın yoksa tıpa tıp senin kopyan olmaları için mi didiniyorsun.
Emeğin, arzun, hülyan, ülkün hangi istikameti gösteriyor…
Hepsi senin tercihindir.
…
DOSTLARININ ne gibi donanımlarla mücehhez olmasını dilemektesin.
Arkadaşlarının hangi mevzularda ne gibi üretimlere yönelmeleri niyetindesin…
Kimlerle kalbini, kimlerle fikrini, kimlerle düşüncelerini, kimlerle bilgilerini, kimlerle deneyimlerini, kimlerle ekmeğini üleşmek istiyorsun.
Hepsi…
Hepsi tamamen seni seçimindir.
…
İNİŞLERİMİZ çıkışlarımız var.
Düşmelerimiz, kalkmalarımız mevcut.
Yanılgılarımız, isabetlerimiz yine aynı şekilde…
Gülmelerimiz kadar ağlamalarımız da hayata dair.
Coşkularımız kadar kederlerimiz de bizi tanımlıyor.
Nefessiz koşuşlarımız gibi tıkanıp kalışlarımız da bunlar gibi, tamamen bizim seçkimizdir.
Günahlarda ısrarımız kadar nedamet getirişlerimiz de bizim…
Özgürlük hakkımızdır. İrademiz başkasına tapulanmış değil, elimizdedir.
Kısacası tüm tercihlerimiz tamamen bizatihi bizimdir.
…
ŞÖYLE bir açmazımız var.
Sorumluluktan kaçmak istiyoruz. Mükellefiyetimizi yüklenmekten ırak duruyoruz.
Kabahati başkasına atarak kendimizi suçlarımızın ağırlığı altından çekmeye çalışıyoruz.
Oysa bu doğru değil. Hayatta hakikatli bir karşılığı yok.
Hepsi bizim tercihimiz zira.
…
YANLIŞ seçimlerimizle yüzleşmek, ödeşmek, doğruya ulaşmak, sorumluluğunu alarak lazım geleni yapmak yerine bunlara harcayacağımız emek ve efordan on kat fazlasını yan çizmeye sarf ediyoruz.
Bu hiç yakışık almıyor. Doğrularla kesişmiyor. Hakikati tanımlamıyor. Hayatın müşahedeye dayalı tanımlarına paralellik göstermiyor. Belki bir müddet işine yarıyor gibi gelebilecek ama yaramayacak.
Haksızı haklı çıkarmaya çalışmak beyhude bir divaneliktir. Çelişikliktir.
Çünkü olan biten ne varsa öz benliğimizin kararıyla bizim seçimimiz.
…
SEÇİMLERİMİZ yanlışsa, yanlıştır.
Bizler ikrar ehli değil miyiz? O zaman yapmamız lüzum eden şey, yanlış seçimlerimiz sebebiyle kendimizi haklı çıkarma beyhude sevdasından vazgeçmektir.
Haklı çıkarmaya gayret ettiğimiz seçimler yanlışsa bu davranışımız doğru ile hizalanmakla neticelenmeyecek. Yeniden, bir daha, tekraren aynı vartalara düşecek, aynı ayak sürçmelerini yenileyecek, gönlümüzü perdelemeyi devam ettirecektir.
Haklı çıkarmaya çalıştığımız tercihler bizi yanlıştan asude kılmayacak.
Kendimizi bunca hırpalamamız, perdelememiz yetişir artık.
Ya Selam!
02.07.2025