NEYİN VAR SENİN?

UĞUR CANBOLAT

EVET, neyimiz var bizim? Bu soruyu sıradan bir hatır sorma cümlesi olarak değerlendirmek yetersiz kalır!

Hatta biraz da hayatı ıskalamak olarak değerlendirebiliriz. Karavana atıştan öteye geçemeyiz.

Gelin birlikte bu cümle üzerinde biraz geniş düşünmeye çalışalım. Bir tefekkür denemesinde bulunalım.

NEYİN var senin ey can?

Gururum var. Dağlar kadar. Kibrim var aşılmaz setler gibi…

Başka?

Huysuzluğum var vagonlar yükü kadar! Kırarım, dökerim. Hiç tamire gerek görmem. Toparlamaya gayret göstermem.

Dahası yok mu? Bu kadar mı? Neyin var söyle başka neyin var?

Kinim var. Bin devenin kininden daha fazla… Hepsini almaya kalksam ve mühlet verilse yüz insan ömrünce yaşasam yine de bitmeyecek kadar.

Beklentilerim var. Herkes hürmet etsin isterim. Kimse saygı da kusur etmesin. İzzet isterim, ikram isterim. Eksiksiz hem de… Bal ile börek isterim, yağ ile yoğurt isterim. Kadayıfı kaymaklı isterim. Dondurmayı çikolata soslu isterim. Aklımdan geçen her şeyin hemen karşılanmasını isterim. Ne istediğimin söylenmeden bilinmesini isterim.

Ve dahi derhal yerine bihakkın getirilmesini isterim.

HER yanımız varlık dolu aslında… Elimiz kolumuz dolu. Bakmayın siz yakınmalarımıza, sızlanmalarımıza…

Emellerimiz var. Bitmeyen arzularımız var. Gelecek kaygılarımız var.

Bitmeyen hırslarımız var. Yakan, bizi bitiren, kül eden, kof haline dönüştüren hırslarımız var.

Neyimiz var?

Yalanlarımız var. Yıkan yalanlarımız. Başkasına zarar veren, onları suçlayan ve kendimizi her zaman ‘Sütten çıkmış ak kaşık’ hâlinde tutan yalanlarımız var.

Tembelliğimiz var. Bilgisizliğimiz var. İlme ilgisizliğimiz, âlime hürmetsizliğimiz var.

Neyimiz var?

İrfana uzak duruşumuz var! Hakikate dudak büküşümüz var. Âşığı değersiz görüşümüz var!

Neyimiz var?

Kabalığımız, haytalığımız var. Yerli yersiz çıkışlarımız var. Gönüller var kırdığımız, gücendirdiğimiz.

NEYİN var senin? Önemli bir soru! Yakar, yıkar bizi hakikatli sorulduğunda.

Şişmiş egolar, kostaklı yürüyüşlerimiz var. Başkalarını hor görüşlerimiz var. Düşene attığımız teklemelerimiz var.

Yaşarmayan gözlerimiz var. Titremeyen kalplerimiz, merhametten uzak kalmış, çöle dönmüş gönüllerimiz var!

Samimiyetten uzak gülüşlerimiz var. Gülmeyen ama sırıtan suratlarımız var. Candan el sıkamayan, hayır hasenat için cebe gitmeyen ellerimiz var! Sır saklamayan belleğimiz var. Cıfıt çarşısına dönmüş beyinlerimiz var.

Hatır sormayan dillerimiz var. Hayra dönmeyen ama yürekler burkan… İnciten, dağlayan diller…

NEYİN var senin ey can?

Taşınması ağır olan günahlarımız var! Gönlü yoran kusurlarımız, yokuşlarda terleten yanlışlarımız var.

Vefasızlığımız var diz boyu…

Unuttuğumuz dostlarımız var. Telefonla konuşurken ‘Sesini alamadım’ dediğimiz arkadaşlarımız var.

O KADAR çok şeyimiz var ki… Yük olan, yol kaybettiren, kulluktan uzak düşüren…

Aslında bu varlıklar bir kement gibi boynumuza dolanmış durumda… Bizi bırakmıyor. Hiçbir hayra gidemiyoruz.

Bu aylarda özellikle varlık adına neyimiz varsa hepsinden soyunmamız gerekiyor.

Sıyrılmamız gerek bunların tümünden. Yokluk olmalı talip olduğumuz şey…

Varlığı olana bir şey vermezler… Fakir olmak gerek ihsana uğramak için!

Benlikten vazgeçip ‘Bende’ olmalıyız hakikate. Kulluktur talebimiz. Eşikte durabilmeliyiz yoksulluk ile…. Himmet dileyebilmeliyiz Haktan.

Neyin var senin sorusuna, bir şeyim yok diyebilmeliyiz. Yokluktur istediğim diyebilmeliyiz en sahici biçimde. Bir toz zerresiyim. Varlığım yok. Varlık isteğim de yok!

Varlıklarımdan arınmak istiyorum. Varımı yoklukla değiştim. Çoğumu azlar ile takas ettim. Coşkumu, gereksiz sevinçlerimi, taşkınlıklarımı hüzne ve empatiye tahvil ettim.

Varlık istemiyorum artık!

Seni istiyorum. Sadece Seni! Zira Senden gayrı hiçbir şey zenginlik değil.

Varlık değil. Bütünleyici değil. Huzur verici değil. Gönül tatmin edici değil!

Neyin var sorusuna, Sen’im var diyebilmektir tek isteğim.

Ya Selâm!

07.03.2023

https://www.istiklal.com.tr/kose-yazisi/neyin-var-senin/742330

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir