Her ebeveyn çocukları hakkında hassastır. Onlara kendini adar. Nice fedakarlıklar yaparak onları hayata hazırlar ve faydalı birer birey olması için hiçbir çabadan kaçınmaz.
Ancak gözlemlediğim kadarıyla onların sesini kullanması, doğru nefes alması, kelime dağarcıklarını geliştirmesi, kendisini doğru ifade ederek sağlam bir özgüvene sahip olması hususunda biraz geride kalmaktadırlar. Takip edebildiğim kadarıyla bu konuyu gündemine alan ABG İletişim dikkat çeken çalışmalar yapıyor ve yüz güldürücü sonuçlar alıyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının yaşandığı bugün siz İstiklal Gazetesi okuyucularının dikkatine sunmak için bu konuları İletişim ve Çocuk Gelişimi Uzmanı Aslıhan Gökçen Başaran ile konuştuk.
UĞUR CANBOLAT
———————–
İletişim ve Çocuk Gelişimi Uzmanısınız. Bu ne demektir, alanına neler girmektedir? ABG İletişim markası altında hangi eğitimleri veriyorsunuz?
-Şirketimizin ana teması “İletişim Hayattır, Hayat İletişimdir” söylemi üzerine kurulmuştur. İletişim yaşamımız, aslında çocukluğumuzda başlar. Yani çocukluğumuzda iyi bir iletişim eğitimi alırsak, bunun meyvelerini bütün hayatımıza yansıtabiliriz. Hangi mesleği hedeflemiş olursa olsun, çocuğun ihtiyacı olan ilk şey iletişim becerisidir. Dolayısıyla, bir Çocuk Gelişimi Uzmanı olarak, çocuğun hem pedagojik açıdan hem de sosyal açıdan iletişim gücünü arttırmak amacıyla eğitimler veriyoruz.
Bunlar içinde Online Çocuk Diksiyonu dikkatimi çekmişti…
-Türkiye’de ilk defa ‘Online Çocuk Diksiyonu’ kavramını AGB iletişim ajansı olarak biz ortaya koyduk.
Yine Türkiye’de ilk defa ‘Online Çocuk Diksiyonu’ eğitimleri çerçevesinde Artikülasyon, Diyafram Nefesi, İleri Düzey İletişim, Odaklanma ve Konsantrasyon, Hipnotik Tonlama, Tiyatral Konuşma, Dublaj, Seslendirme, Dijital Haber Spikerliği, Dijital Sahne Konuşmacılığı, Şampiyon Konuşmacılar gibi programlar uygulayarak, çocuklarımızın Türkçemizi en güzel şekilde konuşmalarını sağlıyoruz.
Burada bir keşfetme işlemi mi gerçekleşiyor?
-Evet. Dublaj ve tiyatro yeteneği olan çocuklarımızı keşfederek, temel eğitimlerini tamamladıktan sonra onları profesyonel kurumlara yönlendiriyoruz.
Bir de yılın şampiyonu uygulaması var sanırım, değil mi?
-Evet, yukarıda bahsettiğim konularda yıl boyunca en başarılı konuma gelen çocuklarımıza ‘Yılın şampiyon konuşmacısı’ ödülünü veriyoruz. Böylece onların iletişimi, özgüveni ve sosyalleşme becerisi güçleniyor.
Tüm bunları dikkate alarak bir şemsiye isim düşünecek olursak ne diyebilirsiniz?
-Kısaca şunu söyleyebiliriz, çocuklar için verdiğimiz eğitimleri ‘Hayata Hazırlık Eğitimleri’ olarak adlandırılabilir.
Ses ve nefes, yaşamımızda neye tekabül diyor?
-Gerçek şu ki, nefesimiz, sesimizin adeta cephaneliğidir. Toplumumuzda büyük bir çoğunluk yanlış nefes alıyor. Özellikle öğretmenlerde ve işi gereği sürekli konuşması gereken meslek sahipleri önemli oranda ses problemleri yaşıyor. Keza, çocuklarımızda görülen konuşma ve telaffuz problemlerinin temelinde de ‘yanlış nefes alma’ vardır. Sağlıklı nefes alınmaması öncelikle iletişim hayatımızı olumsuz etkiliyor. Bu nedenle ses ve nefes arasında çok güçlü bir bağ vardır.
Çocukların ‘Diyafram Nefesini’ erken öğrenmeleri onlara ne gibi avantajlar sağlıyor?
-Diyafram nefesi alışkanlığı kazanan çocuklarda öncelikle solunum yolları ve dolaşım sistemi daha sağlıklı çalışıyor elbette. Bu, tıbbi ve bilimsel bir gerçektir aynı zamanda. Diyafram nefesi, yeni nesil uzun paragraf sorularını çocuğun kolaylıkla okuyarak hızlıca algılamasını sağlıyor. Konsantrasyon ve odaklanmasını güçlendirerek okul başarısını artırıyor. Diyafram nefesi alan çocuklar, daha uzun süre, daha coşkulu, daha tempolu ve daha vurgulu konuşurlar. Aynı zamanda, bu çocuklar yaptıkları bütün spor faaliyetlerinde çok daha başarılı oluyorlar. Daha az efor sarf ederek, daha yüksek performans elde ediyorlar.
Ses ve nefesimizi neden doğru kullanamıyoruz?
-Esasında, hepimiz doğuştan diyafram nefesi alarak dünyaya geliyoruz. Fakat, çocukluğumuzdan itibaren yaşadığımız stresler ve gerginlikler, bizi göğüs nefes almaya zorluyor. Tekrar diyafram nefesine dönüş yapmak ise mümkün olmuyor, bunun için eğitim desteği almamız gerekiyor.
Doğru nefes ile sükûnet arasında nasıl bir bağlantı var?
-Doğru nefes, az önce de belirttiğimiz gibi diyafram nefesi, yani karın bölgesi ile alınan nefestir. Diyafram, yaratılıştan itibaren insanoğluna verilmiş bir hava pompasıdır adeta. Diyaframla nefes aldığımız zaman vücudumuza %35 oranında fazla oksijen girer ve bu bütün organlarımızla birlikte beynimize ulaşan yoğun oksijen, ruhumuza da bir rahatlık ve sükûnet sağlar.
Diyafram nefesini çocukların erken öğrenmesi bedensel sağlıkları için de bir avantaj mı?
-Elbette. Çocuğun diyafram nefesini erken yaşlardan itibaren öğrenmesi, onun fiziksel sağlığı için, iletişimi ve ruh sağlığı için de büyük avantaj sağlar.
Diksiyon eğitiminizi alan çocuklarda öncesine göre ne gibi farklılıklar gözlüyorsunuz?
-Yüzlerce çocuğa eğitim verdik, vermeye devam ediyoruz. Eğitimlerimize katılan çocuklara, öncelikle diyafram nefesi alışkanlığı kazandırıyoruz. Problemi ne olursa olsun, öğrencinin önce diyafram nefesini tam olarak öğrenmesini ve ömür boyu alışkanlık kazanmasını sağlıyoruz. Diyafram nefesi almaya başlayan çocuk, topluluk karşısında daha coşkulu, tempolu ve akıcı konuşuyor. Özgüveni yükseliyor, böylece çevresi ile iletişimi güçleniyor, yaptığı bütün spor faaliyetlerinde arkadaşlarına göre daha başarılı oluyor.
Kusursuz Türkçe kullanımı ileride sosyal yaşamlarına nasıl yansıyacak?
-Kusursuz Türkçe sözünden, İstanbul Türkçesi ifadesini anlamak gerekiyor. Herhangi bir şive ve yöresel aksan olmadan, yutmadan yuvarlamadan, akıcı, tempolu, harfleri, sesleri tam ve yerinden çıkartarak, kelimelere uygun vurgular kullanarak, hipnotik tonlamalar yaparak konuşmaya İstanbul Türkçesi diyoruz. İstanbul Türkçe ile konuşan çocuk, sahip olduğu özgüven ve pırıl pırıl, tertemiz Türkçesi ile muhataplarının dikkatini çekiyor, takdirini topluyor. Kendini diğer yaşıtlarına göre daha güzel ifade ediyor ve örnek oluyor.
Kelime dağarcığının arttırılması kültürümüze ait metinleri anlamakta işe yarıyor mu?
-Kelime zenginliği, bizim önem verdiğimiz ve eğitimlerde üzerinde çok durduğumuz konulardan biridir. Çocuğun kelime bilgisindeki zenginlik, soruda da belirttiğiniz gibi kendi kültürümüze ait metinleri kolayca ve rahatça anlayabilmesini sağlıyor. Bununla birlikte kendini ifade edebilmesi, karşı tarafın onu en doğru şekilde anlayabilmesi için de kelime zenginliğine ihtiyacı vardır. Eğitimlerimize katılan çocuklar, eğitim süresi içerisinde en az 500 ile 1000 arasında yeni Türkçe kelimeler öğreniyor.
Tekerleme çalışmaları da yaptırıyorsunuz, bundan neyi amaçlıyorsunuz?
-Tekerlemeler, öncelikle çocuğun kelime bilgisini arttırıyor, çocuktaki pratik cümle kurma yeteneğini geliştiriyor, dil dudak çene kaslarını geliştirerek hızlı, akıcı ve anlaşılır konuşmasını sağlıyor. Bununla birlikte çocuğun hızlı ve pratik düşünmesine de katkıda bulunuyor elbette.
Güzel konuşmayı sanata dönüştürmek çocuklarda özgüvene mi dönüşüyor?
-Elbette bu sözünüz doğru bir tespit. Güzel ve etkili konuşan bir çocuk, topluluk içinde hemen dikkati çeker, insanlar ona imrenerek bakıyor, arkadaşları ‘keşke ben de böyle konuşabilsem’ diyerek gıptayla bakıyor. Bunu fark eden çocuğun özgüveni elbette yükseliyor, daha rahat ve kendini kolaylıkla ifade eden bir ruh hali ile iletişimin zirvesine çıkıyor.
Bu eğitimi alanlar zamanla ses tonu ve beden dili oryantasyonunu sağlayabiliyor mu?
-Diksiyon, iletişim, nefes eğitimi alan çocuklar ses tonunu ve beden dilini çok iyi kullanıyorlar. Türkiye’de ilk defa yaptığımız uygulamalarla, çocuklara dublaj, seslendirme, haber spikerliği, sahne konuşmacılığı gibi ‘Çocuk Diksiyonu’ çerçevesinde önemli programlar uyguluyoruz. Böylece çocuk tiyatral konuşmayı öğreniyor, nefesini ve beden dilini çok iyi kullanıyor.
Verdiğiniz eğitimlerin empati yeteneğini güçlendirdiğini söyleyebilir miyiz?
-Online diksiyon, iletişim, nefes eğitimlerinde, çocukları zaman zaman kendi yaşıtlarıyla bir araya getiriyoruz. Bu seanslarda, çocukların odaklanmaları ölçülerek onlara online tiyatro paylaşımları veriyoruz. Kısa metinler halinde tiyatro yazma, yönetme ve oynama görevleri veriyoruz. Tatlı bir rekabet havası oluşturuluyor ve böylece birbirleri ile güçlü bir iletişim kuruluyor, böylece sosyalleşiyorlar, birbirlerini daha iyi anlıyorlar güçlü ve zayıf yönlerini görüyorlar, kendilerini karşısındaki insanın yerine koymayı öğreniyorlar. Böylece empati ve yardımlaşma duyguları gelişiyor.
Çocuklara haber eksenli artikülasyon çalışması yaptırmanız heyecanı kontrol amaçlı mı?
-Türkiye’de ilk defa uygulanan dijital haber spikerliği programlarıyla, çocuklarımız birçok güzel kazanımı birlikte elde etme şansına ulaşıyor. Öncelikle bir haber Stüdyosu’nda haber okuyabilmenin gururunu onlara yaşatarak özgüvenlerini yükseltiyoruz. Çocuğun okuyacağı haber metni önceden hazırlanarak haftalarca bu metin üzerinde çalışma yaptırılıyor. En güzel şekilde okuduğu bu metin kayda alınıyor. Arka plan kaldırılarak, çocuk dijital haber platformuna oturtuluyor. Böylece gerçek bir haber spikeri gibi stüdyoda haber okuduğu duygusu net olarak veriliyor. Mükemmel şekilde haber metnini okuyan çocuk, konuşma heyecanını üzerinden atıyor, nefesini ve artikülasyonunu tamamen düzeltiyor.
Aileler çocukları için bu eğitimi nasıl gerekli görüyorlar? Neyi hedefliyorlar?
-Çocuklarındaki konuşma ve davranış problemlerinin çözümü için bizlere ulaşan yüzlerce aile ile görüşüyoruz. Bugüne kadar edindiğimiz deneyimler, Türk aile yapısında çocuklarda öncelikle yutma yuvarlama ve artikülasyon bozukluğu probleminin ön planda olduğunu gösteriyor. Artikülasyon probleminin arkasından çocuklarda odaklanma, dikkat eksikliği, takılma, tutulma, kekemelik problemlerinin olduğunu görüyoruz. Bunların hepsinin altında derin bir özgüven yoksunluğu var. Maalesef çocuklardaki özgüven probleminin altında aile içi iletişimin yetersiz ve problemli olduğu görülüyor. Yaptığımız beden dili ve konuşma, nefes analizleri, aile fertlerini çizdiği çocuk resim analizi sonucunda, çocuğun bütün problemlerini net olarak tespit ediyoruz. Geniş çaplı bir rapor halinde bunu anne babaya sunuyoruz. Böylece aile, çocuğunun gerçek problemlerini daha belirgin olarak görüyor ve bir yandan eğitimler devam ederken, buna göre kendi üzerlerine düşen davranışları da evde sergilemeye başlıyorlar.
Bir nevi aileye de destek olmuş oluyorsunuz, öyle mi?
-Evet, aynen öyle. Yani biz, aynı zamanda ailenin pedagoji ve iletişim danışmanı görevini de üstlenmiş oluyoruz. Özellikle anneler bundan çok mutlu oluyor ve adeta çocuğuyla beraber eğitim almış oluyor.
Dublaj eğitimlerin empati yeteneğini güçlendirdiğini de söyleyebilir miyiz?
-Online diksiyon, iletişim, nefes, dublaj, seslendirme eğitimlerinde, çocukları zaman zaman kendi yaşıtlarıyla bir araya getiriyoruz. Bu seanslarda, çocukların odaklanmaları ölçülerek onlara online tiyatro paylaşımları veriyoruz. Çocuk, seslendirme yaptığı kişiliğe bürünerek, onun duygularıyla onun vurgu ve tonlamalarla konuşarak tam bir empati eğitimi almış oluyor. Kısa metinler halinde reklam ve çizgi film seslendirmesi, tiyatro yazma, yönetme ve oynama görevleri veriyoruz. Tatlı bir rekabet havası oluşturuluyor ve böylece birbirleri ile güçlü bir iletişim kuruluyor, böylece sosyalleşiyorlar, birbirlerini daha iyi anlıyorlar güçlü ve zayıf yönlerini görüyorlar, kendilerini karşısındaki insanın yerine koymayı öğreniyorlar. Böylece empati ve yardımlaşma duyguları gelişiyor.
Daha çok kaç yaş gurubuna yönelik bu çalışmalar?
-06-12 yaş grubu ve 13-18 yaş grubu olmak üzere çocuklarda yaş grubu ikiye ayrılıyor. Şunu tekrar hatırlatmak istiyorum, beden dili, yetenek, konuşma, nefes, iletişim, özgüven analizi yapmadan hiçbir çocuğu eğitime almıyoruz.
Yetişkinler için hangi eğitimleriniz var?
-Yetişkin hanımefendilerde 18 yaş ve üstü olanlara eğitim veriyoruz. Kadınlarda ve erkeklerde boğaz yapıları ve ağız enstrümanları, oktav yapıları farklı olduğu için artikülasyon egzersizleri ve şan tekniklerinin uygulamasında kadınlara kadın eğitmen, erkeklere erkek eğitmen eğitim vermelidir. Diksiyon eğitimleri ileri dünya ülkelerinde de bu şekilde yapılır. Hem yetişkin hanımefendiler hem de çocuk eğitimlerimiz tamamen online olarak yapılmaktadır. Haftanın en az iki günü canlı olarak online eğitim var. Haftanın diğer günlerinde de verilen ödev ve egzersizler sürekli kontrol ediliyor, yani öğrenci ile haftanın yedi günü temas halindeyiz. Bu çok önemlidir. Yüz yüze yapılan eğitimlerde öğrenci ile böylesine yoğun ilgi ve temas söz konusu değildir.
“Ah Şu Dilimiz” adında bir kitap çalışmanız vardı sanırım, son olarak onu sorayım.
-Kitap çalışmamız devam ediyor, oldukça yoğun ve geniş çaplı şekilde bütün iletişim, diksiyon ve nefes konuları işleniyor. Ağırlıklı olarak çocuklara yönelik, ‘Çocuk Diksiyonu’ ve çocuğun hayata hazırlığı formasyonunda bir kitap ortaya çıkacak.
ASLIHAN GÖKÇEN BAŞARAN KİMDİR?
KARİYER SERÜVENİ: Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi / İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi
-Yıldız Kenter, Can Gürzap, Arsen Gürzap ve Gülgün Feyman’dan
‘Doğru, Etkileyici, Güzel Konuşma’
-Doğan Cüceloğlu ve Üstün Dökmen’den Etkili İletişim Becerileri’
-İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda, ‘Şan’ ‘-Hakan Öztürk Medya Eğitim Merkezinde Habercilik-Sunuculuk-Spikerlik-Dublaj’
-Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde, ‘Solfej-Nazariyat-Usul-Repertuar’
-Quantum Yaşam Enstitüsü R.Şanal Günseli’ den “Düşünce Tekniği Eğitimi”
-Devlet Opera ve Bale Sanatçısı Mustafa Kartal’dan ‘Nefes Koçluğu’ Eğitimleri aldı.
-2004 yılından bu yana TC Milli Eğitim Bakanlığı ve T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde “Uzman Eğitmen” olarak
“Diksiyon-İletişim-Beden Dili-Hitabet” dersleri vermektedir.
-2021 Yılında Show Tv tarafından “Yılın En İyi Eğitmeni” seçildi.
Referanslarından bazıları:
-TÜRK TELEKOM – Marmara Üniversitesi – Sakarya Üniversitesi -Kocatepe Üniversitesi
– İstanbul Medeniyet Üniversitesi-Milli Eğitim Bakanlığı Gençlik Merkezleri
-İBB İstanbul Büyükşehir Belediyesi – Kadıköy Belediyesi
– Üsküdar Belediyesi-Ümraniye Belediyesi
-Dr.LÜTFÜ KIRDAR Eğitim Araştırma Hastanesi – Yavuz Selim Devlet Hastanesi
-Fenerbahçe Kulübü Gönüllüler Derneği-Suadiye Nefes Okulu – İDEA Çocuk Akademisi
-Kadıköy Medya Okulu – BEDAŞ,-Four Seasons Hotels – Hyundai-Canon-Casper,
-Royal Group A.Ş.- İSMEK – TEKDEN Koleji gibi önemli referanslara sahiptir.
23.04.2025