BUNA niyeti de yoktu zaten. Bu düşler hayattan düşüren cinsten değildi. Toplayan, bütünleyen, onaran düşlerdi. Aslında bunlara düş demek tam ifade edememekti yaşadığı hali. Ne çare ki, başka bir isimlendirme yapamamıştı. Bazen çöldeydi. Kupkuru çölleri adımlıyor, aşıyordu. Görüp peşinden gittiği serap değil su idi gerçekten. Varıp kıyısına oturuyor, elini, yüzünü yıkıyor kana kana içiyordu. Düş …
BASTIĞIN zemin sağlam olmalı. Sevdiğin yürek kavi bulunmalı. Sevdin mi tam sevmelisin. Yarım aşk olmaz. Yarım yamalak sevgi yaması çok olan sevgidir. Ne seni sevdanın engin limanlarına götürür ne de sevdiğini burçlara çıkarır. Sevdin mi tam sevmelisin kalbim diyordu. Bunu ilke edinmişti. Aşk akıyordu paçalarından âdeta. Dayanamayıp sordum, o da seni böyle seviyor mu? Yaşına …