SAKSI

TOHUM toprağa düşer, toprak saksıya…

Ben toprağa düşen tohumum.

Senin toprağına.

Gönül toprağına düştüm.

Düşmesem ölecektim. Kavrulacaktım azgın güneşlerde.

Ayaklar altında ezilecektim belki de, bilmiyorum.

Senin toprağına düşmek, düşmek de değil aslında.

Yükselmek. Filiz vermek. Çiçeğe durmaktır…

Ölmek değil, olmak…

Öleceğim elbette, biliyorum bunu.

Ama olmadan ölmek, ölmekten beter değil mi sevdiğim.

O nedenle saksındayım.

Saksındaki toprağındayım.

Sakın beni başka saksılardan.

Değişmesin toprağım da, saksım da…

Şefkat suyuna, ilgi güneşine, koruyan rüzgârına nasıl da muhtacım.

Tohum toprağa düşer, toprak saksıya…

Ben senin yürek saksına düşen garip bir tohumum.

Koru beni.

Yeşert.

15.02.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir