UĞUR CANBOLAT
AHLÂKI HASENE erleri, yönlendirilmiş bir akıl ile hareket etmezler.
Bu onlar için kendilerine verilmiş olan vahyi anlama ve hayatı anlamlandırma özelliği taşıyan en büyük ihsanı kullanmamak anlamına gelir.
Sorumluluk getiren bir eylemdir.
Hesabı ise çetindir.
Yüce kitabımızı bizlere ulaştıran Resulü Zişan Efendimiz yaptığı tebliğde aklın kullanılmamasını değil bilakis kullanılmasını muhataplarından talep etmiştir. Zira gerçek kabul ancak bu şekilde mümkün olur.
Kur’an-ı Kerim’in akıldan isim olarak değil faal bir düşünme, akletme eylemi olarak bahsetmesi de bu açıdan çok dikkat çekicidir.
İşte bu gerekçelerle güzel ahlak yolcuları başka akıllar tarafından akıllarının yönlendirilmesini istemezler.
İnanma ve güvenme sorumluluğunu bizzat alırlar.
Onların mü’min olması bu sebeple tam bir özgür tercihlerinin sonucudur.
Yönlendirilmiş akılla hareket etmek Rabbimizin bizlere en mühim lütuflarından biri olan iradeyi devre dışı bırakır. Kendi bireysel tercihiyle yapılmayan güdülenmiş bir yönlendirmenin etki değeri yoktur.
Böyle oluşan bir iman kişiyi harekete geçirmez.
Aksiyona taşımaz.
Yeryüzünü bir mescit hâline dönüştüremez.
Dolayısıyla kişiyi eylemi bulunmayan, ibadete taşımayan kuru bir inanç olmaktan öteye gidemez.
Yüksek erdem yolcuları bunları derinden idrak etmiş olduğundan şeytanın, nefsin ve onun bedenlenmiş takipçilerinin türlü sinsilik ve dalavereleriyle kurduğu oyun planlarına itibar etmez. Onları tersyüz eder. Aklın kıymetini bilir ve asla onu başkasının vekaletine tevdi etmez.
Yönlendirilmiş bir aklın olumsuz diğer çıktısı yönlendirilmiş bir kalptir.
Aynı şekilde duygularımızı başkalarının tekeline vermektir. Vahyin onaylamadığı duygulanımlara kalbi açık hâle getirmek anlamına gelen bir durumdur ki, sonu felakettir.
Bundan daha tehlikeli bir gaflet olamaz. Zira şeytanın avuçlarına bırakılmış olan bu kalp sahte sevinçlerin ve coşkuların cirit attığı oyun meydanına döner. Hislenmelerimizi esir alarak kendilerince anlatılan uydurulmuş kurgulara ağlamamız sağlanır. Bu ise bize kalbimizin yumuşadığı mesajını vererek tatmin duygusuna ulaşmamız ve zamanla bağımlılık hâline dönüşecek bu sahte cennetten çıkma teşebbüsünde bulunulmaması içindir.
Yönlendirilmiş bir akıl elde edilerek yönlendirilmiş bir kalbe ulaşıldığında sıra yönlendirilmiş bilgilere gelir. Artık tüm enformasyon bir asla sahip olmayan tamamen kendilerinin oluşturdukları ve vahyin desteklediği imajı verilen güdülemeye yönelik bilgiler bombardımanı söz konusu olur.
Soru sorma ve sorgulamanın günah olduğu ve feyzi kapattığı korkusu en başta zaten pompalandığından kişi artık kıpırdayamaz olur.
Yönlendirilmiş hazır paket bilgileri kullanır.
Yönlendirilmiş hazır akılla hareket eder.
Yönlendirilmiş hazır kalple duygulanır.
Yani kısacası Allah’a olan kulluğu ketlenerek bunu yapanların zihni çalışmayan sadece söylenileni yapan ve durumundan memnun bir kölesi olur.
Ey hakikat yolunun yönlendirilmiş aklı reddeden uyanık yolcusu.
Eğer sende güzel ahlak yolcuları gibi istikamet tutturup mesafe almak istiyorsan aklını ödünç vermemelisin. Yönlendirilmiş akılla iş gören zavallı durumunu kendine layık görmemelisin.
Yönlendirilmiş bir kalbin sahte duygulanımlarına, sahte heyecanlarına, sahte gözyaşlarına itibar etmemelisin.
Rabbimizin aydınlık vahyine sırt çevirip yönlendirilmiş şeytani bilgilerin âlimi olmayı reddetmelisin.
Dikte edilmiş pusulalarla hakikat yolunu bulmanın mümkün olmayacağını kavramalısın.
Tahkik ehli bir mü’min olmanın yönlendirilmiş bilgiyle olamayacağını, aklına ve kalbine sahip çıkmaktan geçtiğini unutmamalısın.
30.01.2025