UĞUR CANBOLAT
“Kimsenin Kimseye Diyeceği Yok
Herkesin Herkese Diyeceği Çok”
PUSU olmuş dünya…
Puştu olmayan bir pusu düşünülemeyeceğine göre mesele derin.
Pusu kurmayı kim akıl etti, kimler düşünüp planlandı? İcra sahasına sürülenler kimler oldu peki?
İkna çalışmasını yürütenleri tanıyor muyuz? Ya ikna edilenleri….
Havuç politikası burada da yürürlüğe sokuldu mu? Kazan kazan yöntemi devreye girdi mi?
Ya gönüllü olanlar ne yanda?
…
KÖTÜLÜĞÜN icra kurulunda kimler yer alıyor?
Yüzleri neye benziyor? Dilleri, bizim dilimiz mi yoksa?
Oturuşları nasıl? Ödünç tavırlara mı sahipler yoksa kötülükte özgünler mi?
Acı onlara ne ifade ediyor peki?
Onları da acıtıyor mu, acılar? Burada da torpil işliyor derseniz düşüp bayılırım haberiniz olsun.
Bundan zevk mi alıyor dediniz, inanmam.
…
YALANIN kendisine menfaat sağladığında sevinenler tersi olunca üzülüyorlar mı dediniz.
Böyle mi işliyor devran… Çark böyle mi dönüyor pusular âleminde?
Bana yararsa onaylanabilir, değilse, değil mi yani… Bu mu ölçü?
Ölçüsüzlüğün ölçü olduğuna inanlar var iddianız sahi mi? Sahi olsa da sahih olamaz.
Ama sistem böyle, öyle mi?
…
PUSUCULAR puslu havayı mı seviyor? Neden?
Hava puslu değilse ithal sis uygulaması mı yapıyorlar peki?
Zaman, zemin, ortam önemli tabi.
Şartlar dikkate alınıyor ve uygun değilse oluşturuluyor demek isteniz sanırım.
Kaçış yok anladığım kadarıyla. İlla da olacak, öyle mi?
…
KİMSELERİN kim olduğu neden bilinmiyor?
Bilindiği halde hasıraltı ediliyor olmasın erenler…
Peki, kimselerin kim olduğu kimseler tarafından keşfedildi mi?
Eğer kendileriyse o kimseler, gerçekten kim olduklarının farkındalar mı?
Kötü olduklarına inanıyorlar mı?
Bir de kendilerini kötülüğü kovan kahramanlar olarak ilan ediverirlerse ne yapacağız?
Var mı bir tedbir, karşı argüman…
Muhtemel bunlar bu gidişle vergi de isterler bizden koruma bedeli olarak.
Olur mu, olur. Olmaz demeyin.
Ne olmaz denilenlerin bal gibi oldurulduğuna sizin de gözleriniz tanıklık etmedi?
Başıma iş almayayım şimdi diyerek sinip kaçtığınızı neden hatırlamaktan yana değilsiniz?
Biraz herkesleşiyor olmayasınız beyler, bayanlar?
Bir eğilim var, belli. Umarım bu eğilim tam bir eğilmeyle sonuçlanmaz.
…
HERKES kim, orada olanlar mı, burada bulunanlar mı?
Hem onlar herkes hem bunlar herkes ise herkes kendine herkes o zaman…
Yani kendilerini de ötekilerini de aynı şekilde mi isimlendiriyorlar?
Burada bir tuhaflık sezinliyorum ama ne? Nasılsa çıkar meydana.
Çok da kafayı takmaya gerek yok sanırım.
…
KİMSENİN kimseyle arası nasıl? Muhabbet kavi mi?
Düşmanlık mı sardı yüreklerini yoksa…
Peki, herkes herkesle iyi mi?
Herkes sadece kendi herkesiyle mi hemhal dediniz…
Hep ayrılık, hep gayrılık… Yetmedi mi gayrı. Bu nasıl anasını sattığımın dünyası oldu böyle…
Önceden de mi böyleydi. Demeyin yahu.
…
EVET, dostlar bu nasıl dünya böyle.
Kimsenin kimseye diyeceği yok.
Ama…
Herkesin herkese diyeceği çok…
Konfüçyüs şöyle demişti: “Erdemi bütün dünyaya anlatmak isteyen eski insanlar, önce kendi memleketlerini düzelttiler. Memleketini düzeltmek isteyenler kendi ailelerine iyi olmayı öğrettiler. Ailelerine iyi olmayı öğretmek isteyenler kendilerini yetiştirdiler. Kendilerini yetiştirmek isteyenler önce kalplerini düzelttiler. Kalplerini düzeltmek isteyenler düşüncelerinde samimi oldular.”
Bu durumda biz kimse mi oluyoruz yoksa herkes mi?
Neyse çok da şey etmemek lazım değil mi?
Çay yok mu çay…
Ya Selam!
04.01.2025