AŞK AYDINLIĞI

BİR aydınlık gerek bana diyordu.
İçi içine sığmıyordu ama içi sevdiğinin içine tam sığıyordu.
Doluyordu her yeri kalbinin… Boşluk kalmıyordu hiç.
Ona göreydi kalbi.
Sevdiğinin kalbi de kendisine göre yaratılmıştı.
Kalbin görevi zaten kendi gibi atan mukabil bir kalp bulmak değil midir?
Onunla hemdem olmak değil midir?
An be an, dem be dem vurmak değil midir sevdiğinin kalbine!
Kahveyi onla yudumlamak, çayın demine onunla ermek, gözünde gözünü görmek değil midir aşk aydınlığı?
Bunları aktardı bir bir, tane tane!
Dinledi kalbinin kulağı ile ve dudaklarından bir cümle bırakıverdi.
Aydınlığım benim. Aşk aydınlığım.
08.11.2017

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir