BABALAR İÇE AĞLAR, YA AĞABEYLER?

UĞUR CANBOLAT

BÖYLE demişti bir büyüğüm: “Babalar içe, içeriye ağlar.”

Onların yanaklarında gözyaşı damlalarını pek göremezsiniz.

Eğer görmüşseniz bu baş edilemeyen büyük kıyametin dışarıya vuran artçıları demektir ki, felaket daha geridedir ve geliyorum demiştir.

“AĞLAMAK herkese yakışıyor” demişti bir yazısında usta kalem Gürbüz Azak.

Galiba en çok annelere…

Onlar bir zemzem gibi gözlerinden akıttıkları gözyaşları ile hayatı yıkayıp temizliyorlar.

Yaşanır kılıyorlar.

Merhametin kanatlarını tüm içtenlikleriyle sonuna kadar açıyorlar.

Ve…

İyi ki öyle yapıyorlar.

Yoksa nasıl yaşardık biz kirlenmiş ve giderek daha da fazla karalara bürünen bu dünyada…

Nasıl nefes alabilirdik…

Nasıl görebilirdik gözümüzün önünü…

Hz. Mevlana “Gözyaşı neredeyse rahmet oraya iner” sözünü belki de en çok anneler için söylemişti, kim bilir?

Dr. Haluk Nurbaki Hocam yine bu mevzuda şu sözü iliştirmişti gönüllerimize yıllar evvel.

“Gözyaşı ruhun zemzemidir.”

YÂRİN ağlaması da bir başkadır elbette.

Hem içeriye akar hem dışarıya…

Ama evvela içeriye.

Tutamadığındaysa dışarıya…

Amma şu bir gerçek ki, dışarıya akan yaşlar içeriye akıttıklarının sadece küçük bir numunesidir.

Yârin ağlaması evvela yârine, onunla yaşadıklarına, yaşayamadıklarına ise de esasen herkesedir.

Anneye ağlar, babaya ağlar, kardeşlerine ağlar.

Yetmez.

Evlatlarına ağlar.

Evlatlarının arkadaşlarına ağlar.

Kanadı kırık kuşa, esen yele, kuytulara sinmiş kedilere…

Kötüye gidişe ağlar.

AĞLAMAK gizli bir duadır aslında.

Merhametin pervaz açmış kanatları gibidir ki, şerre kalkandır.

Olumsuzluklara fren, yanlışlara sigortadır.

Mağfiretin kapılarını aralamak ve yaratıcının sonsuz şefkatine sığınmaktır.

Kulluğun nişanesidir. Aczin itirafıdır. Kudretin ikrarıdır.

Sığınılacak yeri bilmenin ve oraya sığınmanın bilincidir.

İsyana kapıyı sıkı sıkıya kapatıp itaatin imkânını aramaktır, bulmaktır.

Ağlamak bu yönüyle ruha şifa kalbe sekinettir.

BABALAR içe ağlar, evet.

Ağabeyler de öyle.

Onlarda hep içeriye ağlarlar ki, başka ağlamalara ön alsınlar ve set olsunlar.

Gülüp oynadıkları dışarıya karşıdır.

Düzeni koruma çabasıdır.

Sistemin işleyişine uymak ve hayatı kolaylaştırmak amacını güder.

 KARDEŞİM Hayati’nin aramızdan ayrılıp öte âleme göç edişinin seneyi devriyesi bugün.

Rahmet olan Kur’an-ı Kerim yoldaşı olsun kardeşimin.

Merhamet kanatları…

Dünya yaşamındaki gayretleriyse azığı…

Ailesinin, kardeşlerinin, evlatlarının ve her hafta ziyaretinde bulunmayı ihmal etmeyen dostlarının gönüllerine çöken hasret ise ışığı olsun.

İçimize akan gözyaşlarımız yakında kavuşacak olmanın niyazı olsun.

Ey hayatımızın hayatı olan kardeşim Hayati!

Sen ne güzel kardeştin.

Sen dostlarının ne güzel dostuydun.

Hayatımızın içinden hayat veren bir ırmak gibi akıp gittin…

Ve bizi bir başına bu dünya çölünde yapayalnız bıraktın.

Biz ailen, kardeşlerin, evlatların ve dostların senden razıyız.

Cenab-ı Hakkın güzelliği adedince…

Kuşların cıvıltıları, güneşin pırıltıları, ağaçlarda sallanan yaprakların hışırtıları ve anasına meleyen kuzuların kavruk hasretleri sayısınca…

Rabbimde senden razı olsun.

Ebeden, dâimen…

Henüz arkandan hüngür hüngür tam ağlayamamış ağabeyin o can kokan gözlerinden birikmiş binlerce özlemle öper.

Canımın canında, yâdımın yâdındasın.

Ya Selâm!

26.08.2023

https://www.istiklal.com.tr/kose-yazisi/babalar-ice-aglar-ya-agabeyler/785410

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir