KENDİNE

SABAH mıydı, akşam mıydı tam hatırlamıyorum. Sabah ile akşamın biri birine cem olduğu, birleştiği bir andı belki de. Bilmiyorum. Sohbet zaten böyle bir şey değil mi? Sende olanlarla yine sende olan ama senin farkına varmadığın özelliklerini tanıttırma, buluşturma, kaynaştırma işlemi değil mi sohbet. Hatırladığım tek şey altında oturduğumuz söğüt ağacı ve onun kulaklarımdaki zikir meclisi …

KEM

BİR nasihatte bulunsan baba demiştim. Geçiştirdi. Israr ettim usulünce, bırakmadım peşini. Fırsatını bulduğumda da yineledim tabi. Aslında her sözü başa taç yapılacak cinstendi. Merkezden konuşuyordu. Sözleri bulaşık değildi. Kaynağından bulanmadan, kirlenmeden geliyordu. Uzun cümleler kurmazdı. Dinlenme merakı hiç yoktu. Yeri geldiğinde zuhur eden bir mânâ varsa söyleyip geçerdi. Özellikle dikkat çekmeye asla çalışmazdı. Bunu söze …