SABİT BİR ASLA SAHİP OLMAK

UĞUR CNBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri sabit bir asla sahip olmanın kıymetini bilenler arasından çıkarlar.

Onlar için pergelin değişmeyen ayağı budur.

Tüm hadiseler bu sabit noktanın üzerinden okunur, anlaşılır ve yorumlanarak fiile taşınır.

Sabit bir asla sahip olmayanların esen farklı rüzgarların etkisiyle nereye sürükleneceğinin hiç belli olmayacağını çok iyi bildiklerinden sürekli kalplerini uyanık tutarlar.

Güzel ahlak yolcuları için sabit değerler hususu daima gündemdedir ve tüm oluşum bunun etrafında olur. Her okuduklarını, öğrendiklerini, dinlediklerini bunun üzerinden değerlendirirler.

Yüksek erdem sahipleri için en mühim sabit değer Rabbimizdir.

Bu nedenle yaratıcımızla irtibatı sağlanmamış hiçbir eylemin içinde bulunmazlar.

Hayatın mihveri bizi ve tüm evreni yaratan ve yaşatan Allah’ımızdır.

O’nun emirleridir. O’nun kurallarıdır. O’nun rızasıdır.

Bu sebeple diğer sabit değer yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’dir.

Her meseleyi, her olayı, her düşünceyi, her fikri, her duyguyu vahyin buyruklarının sınırları içerisinde anlayabilmek için hayatlarının en mühim işi o kitaba samimi ve çalışkan bir talebe olmaktır.

Bu iş ciddidir.

Çok mühimdir.

Başka hiçbir işle kıyas kabul etmez.

Güzel ahlak yolcusu elbette başka her türlü kaynaktan yararlanır, bilginlerin emek mahsulü eserlerinden yararlanır, onların açıklama ve izahlarına bakar ama asla beşer kitaplarını ve yorumlarını ana kitap olan Kur’an ile yan yana koymaz.

Bunu bir cüret sayar ve yolundan yürümeye çalıştığı Fahr-i Kâinat Efendimizin Ahlâkı Muhammedisine ters düşeceğinin idrakini kaybetmez.

Dolayısıyla yan veya alt metin diyebileceğimiz insan ürünü eserleri, sahiplerini ne kadar sevip hüsnü zanda bulunsa bile çeşitli bahaneler ileri sürerek Allah’ın kitabının üzerine çıkarmaz. Hatta yanına bile koymaz. Zira bu yanlış tutum sabit bir asla sahip olmak ile kesinlikle bağdaşmaz.

Allah’ın kitabını sabit ve değişmez değer olarak görmüş olmayı hakikat olmaktan çıkartır, yalana bular.

Bu yaklaşım Kur’an-ı başka bilgilere arz etmek anlamına gelir ki, vahim bir durumdur.

Değişmeyeni, sabit olanı, aslı, değişkene, sabit olmayana, aslı bulunmayan yorumlara, şahsi görüşlere, sızmalara boğdurmak anlamına gelecek olan bir yaklaşımdan şiddetle kaçınır.

Kur’an-ı Kerim’in bizleri karanlıktan aydınlığa çıkaran himayesini, şefaatini kaybeder.

Kelimeleri dilinden düşürmemesine karşın manasından ırak düşer.

Allah’ın sevmesini, lütfunu, ihsanını merkeze almamak bunun yerine başka şeyleri koymak demektir.

Rabbimizin bizi koruyan, kollayan, himaye eden alandan çıkıp O’nun koyduğu sabit ilkeleri aşındırarak kendini heder etmektir.

Ey hakikat yolunun sabit değerlerini pekiştirmek isteyen dikkatli yolcusu.

Bu mesele mühimin de mühimidir.

Allah’ı ve O’nun buyruğu olan ana metin Kur’an-ı Kerim’i sabit değer ve asıl olmaktan çıkartan her türlü yaklaşıma, sana ne kadar cazip sunulursa sunulsun itibar etme.

Vahyin yanına başka metinler koyma eyleminin bedene bürünmüş şeytanlar tarafında yapıldığından bir an bile gafil olma. Şeytanı muhayyel bir nesne olarak düşünürsen yanılacağını unutma. Onlar bizim sûretlerimizle aramızda dolaşırlar. Değer verdiğimiz kisvelere bürünüp gönlümüzü alacak kavramları kullanarak pazarlamalarını yaparlar. O sebeple ne kadar inandırıcı olurlarsa olsunlar söylenenlere hemen güvenip kanma. Sabit değerin olan İlahi Kitaba uygunluğuna bak. Teraziye vur.

Bu senin şek ve şüphe barındırmayan bir Allah inancına sahip olduğunu gösterir.

Dolayısıyla O’nun kitabına tam bir güven içinde olduğunu ortaya koyar.

Ki, sabit bir değere, değişmez bir asla sahip olmak tam da budur.

04.10.2024

https://kendilikbilinci.com/…/sabit-bir-asla-sahip-olmak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir