İYOTU OLMAYAN TUZ


HAYAT devrederek akıp gidiyor. Gelenler gidiyor ve yeni doğuşlar her dem devam ediyor. Bizim kültürümüz otokritik yapılması gereken bu devir gününe bahar anlamına gelen yaş tabirini kullanıyor.

Manidardır. Üzerinde düşünülesi bir kelimedir.

Yaş kültürümüze göre baharı, canlılığı, diriliği, tabiatın uyanmasını simgelemektedir. Buradan anlıyoruz ki senenin devrettiği bu demler insanın kendine uyanması gereken demlerdir.

Kendi hakikatine uyanmayanlar için bir manası yoktur.

Yine böyle bir gündü. Canlar cem olmuşlardı. Muhabbet kaviydi. Sözler üzerinde hakikatin kokusunu taşıyordu. Usta birden konuyu değiştirdi ve nazar ederek şöyle seslendi: İyotu olmayan tuz gibi olmayın.

Çok sarsıcıydı. Düşündürücü, kendine getirici bir silkeleme… İyotu olmayan tuz…

Sevgisi olmayan sevgili, aşkı olmayan âşık, imanı olmayan mümin, gayreti olmayan yolcu, hasreti olmayan firkat…

Merhameti, şefkati, ilgisi, hedefi, ülküsü olmayan insan…

Neler çağrıştı neler.

Yeşili olmayan bahar olmamalıyız. Şifası olmayan ilaç, çöptür. Işıtmayan aydınlık, ısıtmayan ateş, hemdemi olmayan dostluk ne acı…

Ömrümüzün dakikaları, yılları yer değiştirirken devrimiz daim olsun. Baharımız solmasın, her zaman yaş ve taze olsun.

Taze olan tazeleyebilir çünkü.

08.04.2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir