ANLAMADIĞINI SEVEMEZSİN

BU böyledir, anladığımızı severiz.

Anladıkça daha çok severiz. Anlam katmanları derinleştikçe muhabbetimiz de aynı oranda derinleşir. Sevme eylemiyle anlama çabası birlikte devam edip gider.

Ne zaman artık anlamaz oluruz sevgimizde de geri çekilme başlar.

İdrak dediğimiz derin anlama ve bilincin basamaklarında yükseldikçe sevgimiz kökleşir.

Anlama kişiye dinginlik sağlar. Sükûnet getirir. Telaşeden ve kaygılardan beri tutar. Korkuya evrilmez duygumuz. Güvenimiz gelişir ve alanı genişler. Bu oranda da sevgimiz nitelik kazanır.

Somut zevkler anlama eylemi devam ettikçe ve çeşitlilik kazandıkça soyut hale gelir. Birbirini anlayanlar birlikte başka şeyleri anlamaya, birlikte tefekkür etmeye, benzer meseleler üzerinde yoğunlaşma devam ettikçe sevgi kuvvetlenir.

Uzun süre birlikte olan kişileri dikkatle gözlediğimizde sevgiden önce birbirini hakikatli anlayan kişiler olduklarını görürüz.

Hemen itiraz etmeyin derim, azıcık düşünün öyle karar verin. Anlamadığınızı sevdiğiniz oldu mu hiç? Gelip geçen heveslerden bahsetmiyorum elbette, gerçekten sevdiğiniz hususlar üzerinden düşünün.

Anlamadığımızı hakikatte sevemeyiz. Sevmek için çaba sarf etmiş olabiliriz, denemiş olabiliriz, inat göstermiş olabiliriz. Ama sonuç ne olmuştur?

Anladığımızı severiz. Anladıkça daha çok severiz. Sevdiğimiz müddetçe de koruruz. 08.11.2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir