TERSİNE dönmüş bir dünyanın çocuklarıyız bizler. Buna inanmanız için biraz okumak ve azıcık düşünmek yeterli gelecektir. Zorlanmayacağınıza eminim.
Böyle başlamıştı. Söz girişlerinde şaşırtmayı severdi. Bu dikkatimizi yoğunlaştırmamızı sağlıyor azami istifademizle sonuçlanıyordu. Yine öyle oldu.
Arzu önemlidir diye devam etti. Güçtür, motive der, emek vermeye sevk eder.
Ve başlangıçtır.
Bizler artık başlangıcı olmayan sonları yaşar olduk. Emek verilmeyen sevdalar bu nedenle plastik sevmelere dönüştü ve patır patır döküldü. Oysa evvel sonu belirlerdi. Bir şeyin değeri verilen çileyle ölçülürdü.
Şimdi durum değişti. Arzu hemen doyurulması gereken zevk haline geldi. Başlangıçlarına emek vermediğimiz sonlar sonumuzu getiriyor. Davranışlar, kabuller, beklentiler, doyum biçimleri farklılaştı.
Bencilce sevgiler olmasaydı Firavun’lar belki de piramitleri yapmayacaktı. Kızdıklarımıza benzedik. Hem onlardan daha özsever olduk hem de piramitler yerine sanal şatolar imar ettik.
Yine de dünyalara sığmıyoruz. Doymuyoruz.
Açları doyurmak kolaydı. Doymuşları doyurmak daha zor. Müşkil…
Bugün farklı bir pencere açtı ve önemli uyarılarda bulundu. Aklımda kalan son cümleleri şunlardı:
Kendinize kapanmayın. Başlangıçları, süreçleri önemseyin. Emek vermediklerinizi sahiplenmeyin. Sonuçlar kadar başlangıçları da benimseyin.
Kendinizden yeniden doğun.
27.03.2019