SADECE ormanlar mı yanar, hayır.
Canlar da yanar. Hatta en çok canlar yanar.
Can yangınını bilmeyenler diğer yangınlardan bîhaberdir. Etkilemez onları.
İstiflerini bozmazlar hiç.
Çoğunlukla acıma duyguları bile harekete geçmez. Günlük iş ve işlemlerini sürdürür giderler.
Can yangınını bilmeyen can kıymeti bilmez.
Bilemez.
Bir gözün ne vakit alevlendiğini, hangi zamanlarda sükûna erdiğini bilmeyenler bakışa mana veremezler.
Canında yangın olmayanlar sadece kendi canının kıymetini bilme bencilliğinde olurlar.
Bir şey daha söyleyip susacağım dedi ve şunu ekledi.
Canın can oluşu onun yangınından belli olur.
Yangını olanlar yangını bilir.
Yankıyı biler.
Yürek içinde asumana yükselen çığlıkları bir tek onlar duyarlar.
Sırf kulakla duymaya alışık olanlarda bu çığlıkları işitilmezler.
Ben bir cümle ile sınırlı kalacak diye düşünürken alevi üzerinde olan harlı cümleler ardışık olarak geldiler.
Yakıcı mıydı dersiniz evet, kesinlikle öyle.
Yangını yoksa canınızın onu candan saymayın diyerek noktayı koydu.
Haklıydı. Öyle bir canın ne değeri olabilirdi ki!
Hasreti olmayan, aşkı olmayan, ayrılığı tatmayan, içinde figanlar barındırmayan canı taşımanın kişiye ne faydası olabilir?
Canımızda yangın yoksa kendimizi ölüden sayalım gitsin.
Ölüyüz o vakit çünkü!
10.11.2018