ÇÖZMELİSİN demişti, çözmelisin. Seni yanlış noktalara bağlayan her bağdan kurtulmalısın.
Dilin bağını; çöz.
Zihnin bağını; çöz.
Fikrini sınırlama, yararlan bilgi bahçelerinden, çöz bağlarını.
Ya kalbin bağı!
En zoru da o değil mi imanım, en zoru dedi ve devam etti.
Kalbini çöz. Kalbini bağla.
Hem çözüp hem bağlamak nasıl olacak bir arada diyesim geldi ama ben sormadan cevap geldi peşi sıra.
Çözmen gereken yerlerden çözmeden, bağlaman icap eden yerlere bağlayamazsın imanım dedi.
Eyvallah dedim, eyvallah.
Ama zor.
Benim için en azından. Bunun için bir usta gerekebilir insana.
Çözme ve bağlama konusunda iyi bir ustanın tezgâhına düşersen göğsüne genişlik iner, kalbinle beraber dilinin bağı da çözülür dedi ustam.
Şakımaya başlarsın.
Dilinin şişliği iner. Dönmeye başlar. Hak söylersin, hakikatten söylersin.
Kendi hakikatinden…
Son cümlesi ise şu oldu.
Kendine konuşamayan başkasına konuşamaz. Hakkı da yoktur.
Dilinin bağını dua ile çöz, şişini niyaz ile indir ve kendinle hasbihal et.
04.05.2018