DİP DALGASI

BU coğrafya başka bir coğrafyadır. Onu bilen bunu da bilmeli.

Hatta evvela bunu bilmeli. Bilmeli ki; sonrasını hesap edebilsin.

Tedbir alabilsin. Ya da hazır bulunsun buna.

Anlayamadım önce nereye işaret ettiğini. Coğrafyam iyi de değil üstelik.

Üstelemedim. Kaldı öyle.

Sonraları sıkça duymaya başlayınca farklı vesilelerle gönlümü güncelledim.

Zihnen, fikren ve gönül olarak o günlere yeniden gittim.

Ustamın sesini aynı tazeliği ile bir daha işittim.

Daha doğrusunu söylemek gerekirse ilk kez oldu bu. Daha evvel baş kulağım ile duymuş ama yüreğimle işitmemiştim.

Yürekle işitince hafif bile olsa bazı sarsıntılar olur.

Ayağından zeminin kaydığını, başın dönmeye başladığını hissedersin.

Öyle de oldu. Demek yeni işitmişim.

Hocam meğerse gönül coğrafyasından bahsediyormuş. Esas dip dalga ise oradan gelirmiş. Oradan gelmeyen dalgalar kişiyi sarsmaz. Hayatında kişinin dikkate değer bir değişime sebep olmaz.

Gelir ve geçer.

İz bırakmaz.

Dip dalgası yürekten geliyorsa sevda içerir.

Şiddeti ise yüksek olur.

Sarsar, titretir.

Ve kendine getirir yaşayanı.

Bu dip dalgası hasrete bulanmışsa, ayrılıkla sınanmışsa, uzaklıkla ölçülenmişse dip oyulmasına döner.

Azap üstüne azap, özlem üstüne özlem…

Yürek titrer, gözler tüllenir, yanaklar ıslanır sımsıcak damlalarla.

Yüreğinde aşkın közünde kavrulmuş dip dalgalarının olması insanı insan eder.

Yüreği bu dip dalgası ile titreyenin kelimeleri de titrer.

Eli de titrer.

Kıyamaz.

Ne yüreğine, ne kendine ne de sevdiğine.

Coşuyorsa yürek coğrafyanızda dip dalgası ne mutlu!

Coşsun. Hep coşsun.

27.06.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir