NEYİN dışarıda neyin içeride olması gerektiğine karar veremeyişimiz veya böyle bir tutum geliştiremeyişimiz bizi üzer.
Çünkü burada makamlar başka bir ifade ile mertebeler karışır.
Evin içine asılması gereken tabloları, kullanılan nesneleri evin dışına astığımızda bunların rüzgâra ve başka etkilere dayanmasını verinde kalmasını beklememiz yanlış olur.
Ya da evin dışına yaptığımız işlemleri içeriye yapmamız halinde bakışımıza zevk katacak bir şey bulamayız.
Hata bizimdir. Başkasında kusur aramak hem kırıcı hem de yorucudur.
Bizi yorar, dostları kırar.
Bir dost meclisinde oturmuş muhabbet kazanını kaynatıyorduk. Derken bir arkadaş çıkageldi. Uzunca bir süredir görmemiş özlemiştik. Sevindik.
Hoş geldin can dedik.
Hoş bulduk diye cevapladı ama ardına bir cümle iliştirdi ki benim pek hoşuma gitti. Bu satırların yazılma sebebi de budur zaten.
Devamı şöyleydi: Önceki hâlimi dışarıda bırakıp geldim.
Belki size sıradan bir sözmüş gibi gelebilir. Benim için öyle değil. Aklım “Dışarıda bırakıp geldim” kısmına takıldı.
Acaba dedim kendi kendime, bizler dışarıda bırakmamız gerekenleri hep içeriye taşıdığımız için her şey birine karışıyor.
Aklımızın kıyısına bile ulaşmasına izin vermememiz gerekenleri aklın zirvesine mi taşıyoruz?
Fikrimizden beri tutmamız gereken hususlara buyurun gelin mi diyoruz.
Gönül semtimizin uzağından bile geçmemesi gerekenleri yürek tahtımıza mı oturtuyoruz altından kaftanlar giydirerek.
Acaba diyorum çektiğimiz acılar, mengenesine sıkıştığımız sızılar, içinden çıkamadığımız kuyular biraz da bu yanlış konumlandırmamızdan kaynaklanıyor olabilir mi?
Kırılmalarımız mesela? Üzülmelerimiz?
Acaba zamanla yerini yaşayarak tayin etmemiz gereken kişilere birden kaldıramayacakları ve belki de hiç hak etmedikleri bir üst konuma taşımız olmamızdan kaynaklanıyor olabilir mi?
Anlaşılıyor ki; her yerin bir hâli var ve oraya o hâle bürünerek girmeli.
Kutsal bir mekâna giriyorsak oranın hâlini, bir sevinç ortamına giriyorsak buranın hâlini, bir hüzün meclisinde bulunuyorsak buranın hâlini giyinmemiz gerekmiyor mu?
Bunu yapmak için ise önceki hâlimizi dışarıda bırakmamız gerekiyor.
Sizi bilmem ama bu cümle bana iyi geldi.
Umarım size de iyi gelir.
28.09.2018