HEP öyle hissettim seni…
Benim ekmek arası helvam gibiydin.
Dışarıdan bakıldığında birilerine belki de çok basit gelecek. Olsun.
Ekmek kutsalım benim.
Nimet.
Ekmeğin küstüğü haneler yıkılmaya ramak kalmış ailelerdir. Öyle bellettiler bize.
Aziz olan ekmeğin arasına koyduğum helva çocukluğumun nasıl en kıymetlisiyse sen de benim için öylesin.
Kıymetlisin.
Kutsisin.
Doyuranımsın, doyamadığım.
Ve ekmeğimin arasına koymaktan hiç mi, hiç bıkmadığım.
Düşündüğümsün, düşürmediğim.
Ekmeği yere düşürmediğim gibi…
Hatta düşünce bile kıymetten düşmeyenimsin.
Kırıntıları toplayarak öpüp nasıl başıma koyuyorsam sana da aynı şekilde davranıyorum.
Düşüyorsan bile zaman zaman bu seni de alnımla, başımla bir kere daha buluşturma vesilesi benim için.
Bir kere daha, öpmeye, başıma koyma sebebi.
Küçük görme.
Anla beni.
Sen benim ekmek arası helvamsın.
Terütaze.
23.11.2017