İHTİYAÇ ANLAMAYI SAĞLAR

DÜŞÜNMEMİŞTİM üzerinde, bir arkadaşın hatırlatması sonrasında geriye dönük bir tarama yaptım.

Başka dostlarımda da gözledim. Başkaları üzerinden baktığımızda anlamadığımız nice meseleleri kendi ihtiyacımız üzerinden okuduğumuzda durum değişiyor.

Haklıymış arkadaşım.

Gerçekten ihtiyacımız olmadığını düşündüğümüz hususlarda bîgane kalabiliyoruz. Gerekli görmeyebiliyoruz. Hatta biraz istihza ederek dudak büktüğümüz bile oluyor.

Ne zaman bir konuya ihtiyaç duyuyoruz, örneğin ilgili âyetin gerçek manasını o zaman anlayabiliyoruz. Yıllar yılı okuyup geçtiğimiz, derinliğine tefekkür etmediğimiz, ayrıntıları ve bağlamları üzerinde durmadığımız bir mevzuyu ihtiyacımız olduğunda, acziyetimiz devreye girip odaklandığımızda muhakkak o konuda bir açılım sağlıyoruz. Zihnimize ve kalbimize doğan o ışık ile konuyu çözüyor refaha çıkıyoruz.

Bunun bizi getirdiği sonuç nedir?

Muhtaç olduğumuzun idrakinde olmalıyız. Acz ve fakrımızı her an taze tutmalıyız. İhtiyaçlarımızı hangi kapıda giderebileceğimizi şaşırmamalıyız.

Yalnız kalınca anlarsın, evlat sahibi olduğunda anlarsın, düşmeye gör işte o zaman anlarsın gibi hepimizin sıkça duyduğu cümleleri bu açıdan bir kere daha değerlendirelim.

Demem o ki; ihtiyaç ve anlama ilişkisini tesis edelim ruh dünyamızda.

Anlamadan anlamlandırma yapamıyor ve hayatı doğru okuyamıyoruz çünkü.

03.09.2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir