DUA ediyordu. Allah’ım kir içindeyim, kapkarayım, yer yanım pas, temizle beni diyordu.
Şimdiye kadar duyduğum en etkileyici yakarıştı.
Yumduğu gözlerinden yanaklarında doğru süzülüyordu yaşlar.
Ben cahilim, bilgisizim, idrakim eksik. Seni tam tanıyamadım, anlayamadım. Bu nedenle her yanım karanlık şimdi. Beni aydınlığına çıkar.
Dilim kirli, Hakka dönmedi.
Zihnim kirli, Seni fikretmedi.
Kalbim kirli, Seni zikretmedi.
Arındır beni. Pakla.
Ben bu kirlerle katına gelmek istemiyorum. Huzurunda mahcubiyet yaşatma. Başımı öne eğdirme. Gözlerimi yere indirtme.
Yüceler yücesi.
Saymakla, dökmekle biter mi hiç kusurum. Ama Sana malum hepsi.
Affına talibim.
Yıka kirlerimi mağfiretinle.
Yüzümün karası gitsin, gitsin ki güleyim.
Dilimin karası gitsin, gitsin ki Hakk sözün söyleyeyim.
Elimin karası gitsin, gitsin ki cömertlerinden olayım.
Yüreğimin kiri gitsin, gitsin ki merhametli olayım.
Allah’ım!
Karamı aka çevir.
Günahımı sevaba döndür.
Daha neler söyledi neler. Gözyaşları sanırım yanaklarında iz oluşturmuştu.
Kalbinde yangın taşıyordu. Dili o alevin yangınıyla harlıydı. Ateş saçıyordu.
Bağı gönlüne doğruydu.
Niyaz ediyordu.
Konuşuyordu.
Ve kiminle konuştuğunu biliyordu.
Ben ne mi yaptım? Amin dedim elbette.
En içtenlikli aminlerimdi.
21.05.2018