KÖTÜLÜKLER SIĞMAZ HAYATA İYİLİKLERİ SIĞDIR

“BİR BAVUL gibi düşün hayatı” demişti, “bir tek bavul… “ Kısa bir sessizlikten sonra “Ve neleri koyacağına doğru karar ver.”

O günden beri bavullar hep dikkatimi çekmiştir.

Hayatı bir bavul gibi düşünürüm. Gönlü, aklı, zihni… Hatta ruhumuzu da aynı şekilde telakki ederim.

Lazım olanları değil ıvır zıvırları tercih edersek bavullarımız almıyor.

Kötülükler o bavullara sığmıyor. Sığamıyor. Zira kötülükler birbirini virüs gibi doğurup çoğaltıyor.

İstila ediyor bünyemizi. Arkasından ise stresler, karamsarlıklar, acılar ve hastalıklar geliyor.

Oysa iyilik mütevazıdır. Sessizdir. Naiftir. Hafiftir.

İyilikler bedenen insanı yorsa bile manen rahatlatır. İyileştiricidir.

Tüm bunları hepimiz biliyoruz aslında. Fıtratımıza kayıtlı çünkü.

Kötülükler hayata sığmıyor. Daraltıyor yaşam alanlarımızı. Nefesimizi kesiyor nefsimizi coştursa da.

Madem bu dünya geçici, farkındayız bunun, o zaman iyilik bavulumuz dolu olmalı.

Orada eşe dosta verilen sımsıcak selamlar, merhabalar bulunmalı.

Kanaviçe gibi tebessümler olmalı.

Rengârenk mutluluklar yer bulmalı kendine.

Bunu sağlamak için bavulumuzdaki kötülükleri boşaltmalıyız.

Gelmedi mi zamanı?

26.02.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir