Ecdadımız öteden beri bizlere silinmez izler bıraktı. İçinde vakıf olunduğunda nice şaşırtan simgeleri barındıran bu yapılara uzaktan bakıp geçmek olmaz, olmamalı.
Durup altında dinlemeli, dikkat ve samimiyetle yaklaşılıp dilini çözmeye çalışmalıdır.
Biz ne kadar sahih olursak duyacağımız sesler bir o kadar şaşırtıcı ve cezbedici olacaktır. Atalarımızın sadece toprağa değil yüreğimize kondurduğu bu nadide eserlere daha yakın olmanın bir yolunu, yöntemini bulmalıyız.
Buna kubbelerin bizlere ne söylediğini çözümleyerek başlayabiliriz.
Yıllarını kubbelere çıkarak, olağanüstü bir gayret ve aşkla fotoğraflar çekerek bizlere armağan eden fotoğraf sanatçısı kubbelerin üstadı Cemil Şahin’i duymak, dinlemek ve fotoğraflarını okumak için daha fazla gecikmemeliyiz.
Sorularımıza içtenlikle cevap veren değerli sanatçıyı siz İstiklal Gazetesi okuyucularıyla buluşturmaktan mutluyuz.
UĞUR CANBOLAT
___
Vav, alem, hilal, gül ve çarkıfelek gibi sembollere camilerde çok rastlıyoruz. Bunlar ne anlama geliyor bununla başlayabilir miyiz?
-Vav kâinatın anahtarıdır. Vav insanın anne karnındaki hâlidir. Vav insanın namazdaki secde anıdır. Allah’ın vahdet ismidir. Vav her zaman insana zuhur etmez. Ettiği zamanda insanda zuhurat meydana gelir. Ancak akıl sahipleri anlar bu halleri. Alem, hilal, ebced karşılığı rakam değeri 66 dır. 66 ise Allah lafsına tekabül eder. O nedenle camilerin minarelerinde ve kubbelerinde kullanılır.
Gül ise camilerdeki minarelerin mukarnas altlarında bolca kullanmıştır Mimar Sinan. Nedeni ise gül, ebced değeri 132 dir. 132 ise Hz. Muhammed (as) ismine tekabül eder. Yani minarelerde Ezan-ı Muhammedî ebediyen susmayacaktır. Çarkıfelek ise sonsuzluğu tensil eder. Evrende her zerre sonsuza kadar Allah’ı teşbih eder durmadan. İşte bunların hepsi birer hazinedir.
En güzel hat örneklerinin iç tezyinatta kullanılmasına nasıl bakıyorsunuz?
-Camileri gösteren hat yazılarıdır. Hat yazıları en ince şekilde tasarlanarak yapılır. İç tezyinatı gösteren hatlardır.
Camileri içeriden görmekle üstten görmek arasında nasıl bir fark var?
-Herkes camileri alttan görebilir ama üstten çok nadir insanlara nasip olur. Üstten farklı bir boyut olarak bakıyoruz. Mimarideki perspektif gözü çok farklı bakmaya zorlar. Mimari unsurları, güzellikleri farklı bir boyut olarak, bir bakış açısı sunar bizlere. İşte bakmak ve görmek arasındaki en güzel farkı burada anlıyoruz.
Sizi caminin içerisinden üstüne çıkaran temel motivasyon nedir?
-En başta maneviyat. Kubbe tektir Allah’ı temsil eder, peygamberi temsil eder. Sinan’ın deyimiyle İslam’ın güneşi olan Peygamber Efendimizi temsil eder. Bende oralarda Allah’a ve peygambere daha yakınmışım gibi hep bir arayış içinde olmuşumdur.
Kubbenin bizim mimari yapımızda özel bir anlamı var mı?
-Kubbe Romalılardan beri gelmiş zaman geçtikçe Gazneliler, Karahanlılar, Selçuklular, Memluklular sanatına farklı bir boyut getirmiştir. Kubbe, üstü kapalı yer manasındadır. Mimar Sinan gök kubbeye benzetmiştir. Kubbedeki en büyük asaleti, zarafeti olan kubbe ise İslam mimarisinde Peygamber Efendimizin kabri şerifinin üzerine ilk kubbeyi Memluk Sultanı Kayıtbay yaptırmıştır 1480’li yıllarda. Sonra ise 2. Mahmut 1820’li yıllarda yeniden yaptırdı, yeşile boyatıp Kubbe-i Hadra yani Yeşil Kubbe adını almıştır. İşte kubbe bizim için Mimar Sinan 9 kat gök kubbe der buna.
Kubbelerin büyüklüğü konusunda bir rekabetten bahsedebilir miyiz?
-Elbette. Mimar Sinan özelikle Selimiye’yi yaparken onun hedefi Ayasofya’yı geçmekti. Çünkü Hristiyanlar Müslümanları basit görürler, bizim kubbe gibi onlarda böyle ihtişamlı kubbe yoktur diyerek kendilerini büyük gösteriyorlardı. Kaynak Mimar Sinan’ın eseri Tezkiretül Bünyan.
İşte onlara cevabını Ayasofya’yı geçmekte dünya ekolu olan Selimiye Camini inşa etmiştir. 1568-1574 86 yaşında yapmıştır. Tarihin bize en güzel örneğidir.
Kubbeye ilk çıktığınızda yaşadığınız duygusal bir değişim oldu mu?
-Abdestinizi alıp ağır ağır çıkıyorsunuz o tarih kokan basamaklardan ve sizi kubbe karşılıyor. Nasıl olduğunu ifade etmek çok zor. O an titreyerek ağladım. Sanki elimi uzatsam Allah’a daha yakınım gibi hissettim. Allah nasip etti, hepsini yaşadım.
Mimar Sinan’a özel bir ilginiz var sanırım. Mimar Sinan sizim için ne ifade ediyor?
-Mimar Sinan başımızın tacı. O aynı zamanda büyük bir âlim, mühendis, büyük bir usta. Yaptığı eserlere baktıkça nasıl bir manevi duyguyla yapıldığının kanıtı olur hisleriniz. Daha mimarbaşı olmadan Prutta yaptığı köprü, Van gölünde yaptığı kadırgalar ve daha çok eserleri beni hayran bıraktı. Mimar Sinan bize Allah’ın lütfudur.
Mimar Sinan’ın mütevazı oluşuna yorumuz nedir?
-Mimar Sinan’ı tanımak için çok okudum, araştırdım. Dünyada adından söz ettiren herhalde böyle bir insan çok nadir gelir dünyaya. Beni en çok etkileyeni ise Sinan daha vefat etmeden kendi türbesini yapar. Osmanlı’da kim hangi mevkide ise vefat edince o mevkiinin mezar taşları yapılırdı. Kendisi Osmanlı’nın baş mimarı olmasına rağmen Mimarbaşı kavuğunu yaptırması gerekirken çok sevdiği Yeniçeri burmalı kavuğunu yaptırır. İşte tevazu, işte sadakat, işte insan. Sadece bu örneği bize yeter. Merak edenler türbesini ziyaret edip görebilir.
Osmanlı’dan günümüze fotoğrafçılığın gelişiminden de kısaca bahsedebilir miyiz?
-Biraz temele gidersek İbni Heysem’e kadar 1000’li yıllara gitmek gerekir. Optik Kitabı hâlâ dünyada önemli eser. İlk ışığı kara kutudan, bir delikten geçiren ilk kişidir. Sonrasında Fransız Bilimler Akademisi’nde 1839’da ilan edilir. Osmanlıda 18 Ekim 1839’da Takvim-i Vekayi Gazetesinin 18. sayısında yayınlanır. Sultan Abdilhamid Han ile öyle bir gelişim gösterir ki yaptığı 918 albüm 36550 fotoğraf ile bizler 140 yıl gerisini görebiliyoruz. 1856 Kırım Harbi 1896 hapisteki mahkûmların fotoğrafını çektirmiş tüm ülkenin her tarafını bu şekilde çektirerek gözetim altında tutmuştur. 31 Mart Vakası yaşandığı zaman Sultan Abdülhamid Han’ın tüm eşyaları yağmalanır yakılır. Osmanlı arşivleri değerleri yok edilmeye başlanır. Sıra Yıldız Sarayı kütüphanesine geldiğinde Sırp askerler kapıyı kırıp talan etmek isterler. İşte zamanın kütüphane müdürü olan Kalkandelenli Sabri Çavuş çıkar kapıya askerlere yapmayın etmeyin der ama nafile dinlemezler. O zaman derki benim cesedimi çiğnemeden içeriye giremezsiniz. O an askerlerden biri onu tanır. Bu tevafuk karşısında o kütüphane ayakta kalır kurtulur. Allah mekânlarını cennet eylesin. İşte içeride olan eşyalar arasında 918 Fotoğraf Albümü 36550 fotoğraf onun sayesinde Osmanlı’dan günümüze ışık tutmuştur. Sultan Abdülhamid Han hazretleri bizlere eşsiz sayıda eserleri kazandırmış oldu Allah hepsinden razı olsun mekânı cennet olsun.
Neden ilk olarak fatih camisi ile başladınız?
-Fatih camii ilk Selatin Camii olma özelliğini taşır. Fatih Sultan Mehmet Han’ın bizlere emanetidir. Fatih Camisinin kubbesine ilk defa Hüseyin amcam sayesinde oğlu Mehmet kardeşimin desteğiyle çıkma şerefine nail oldum. Ve bir ay her gün kubbeye çekime devam ettim. Sonra Mimar Yusuf Yılmaz Beyefendinin gayretiyle devam ettim
Bugüne kadar hangi camileri çektiniz?
-Başta İstanbul, Edirne, Bursa, Bilecik, Ankara ve Üsküp’te tüm selatin camileri çekimlerini yaptım. Hâlâ devam etmekteyim.
Çekim öncesi ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz?
-Ayakkabı, malzemeler, gerektiğinde halat, kıyafetler hepsi çok önemli. En önemlisi ise ayakkabınızın yumuşak, kauçuk, lastik tabanlı ayakkabı olmalı. Gerisi sizin yeteneğinize kalıyor.
Yukarıda iken özel ayakkabı mı giyiyorsunuz yani?
-Evet. Altı kauçuk veya lastik tutucu özelliği olan ayakkabı şart.
Size neden kubbelerin üstadı deniyor?
-Kubbeleri ben çekene kadar kimse ilgilenmediği için ve benim çekimlerimden sonra kubbelerden farklı boyutta görüntüler sosyal medyada çok ilgi görmüştü. Ondan sonra bana kubbelerin fatihi, kubbelerin üstadı, kubbeleri konuşturan üstat demeye başlandı. Benim için büyük gurur olmuştu. Ne mutlu böyle bir lakabı taşıyabilene.
Çekimlerde özellikle nelere dikkat ediyorsunuz?
-Öncelik çok titiz ve ivedilikle dikkat etmek. Malzemeleri çok iyi kullanabilmek, nerede neler yapabileceğinizi iyi analiz etmeniz.
Her çektiğiniz fotoğrafı beğenir misiniz?
-Çoğu zaman değil tabi ki. Fotoğraf çekiminden sonra bilgisayarda çektiğim fotoğraflı okurum. Hatalarımı tartar daha iyi çekebilmek için devamlı ilerleme sağlarım.
Sizi neden en çok etkileyen Selimiye Camisi?
-Selimiye asaletin, zarafetin, estetiğin, işçiliğin, güzelliğin, sanatın geldiği en son boyuttur. Mimar Sinan 86 yaşında tamamlar burayı ve tüm birikimini burada kullanır. Sembolize ettiği çok önemli değerleri vardır. Gök kubbeyi tasvir etmiş, bağımsız 8 fil ayağıyla sizi mekân âdeta kendine çekiyor. Havada asılı duran o ihtişamlı kubbe sizi âdeta başka bir dünyaya götürüyor. Heybeti tüm dünyada biliniyor. Bizim en büyük değerimizdir.
Taksim camisini de çektiniz mi?
-Evet. 150 yıllık rüya gerçek oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin İstanbul’a vurmuş olduğu üçüncü sembol camisi. Taksim Camii Başkanımızın girişimiyle kitap haline getirildi. Bende fotoğraflarımla bu prestij kitaba katkıda bulunmaktan dolayı çok müteessir oldum. Üçüncü prestij kitap sahibi oldum.
Çamlıca Camisini yine ilk siz mi çektiniz?
-Ergin Külünk büyüğümüzün önderliğinde ve onun daveti üzerine inşaatından bitimine kadar sürdü ve hâlâ devam eden fotoğraf ekibimiz ile 1 milyona yakın fotoğraflar çektik.
Bu sayede Cumhurbaşkanlığı İlk Ptt Pulu fotoğrafım oldu. Başarı ekip işidir. Bizde orada ekip olarak büyük işler başardık.
Çekimlerinize birer tarihi belge diyebilir miyiz?
-Biz fotoğrafçıların hepsi çektiğimiz her bir fotoğraf hepsi birer önemli belgedir.
Kubbeler bize ne söylüyor?
-Kubbeler bize İslam’ın güneşi olan Peygamber Efendimizi anmamızı söyler. Allah’ı tesbih etmemizi söyler. Gök kubbe altında semaya açılan ellerin dualarıyla arza ulaştığını söyler. Tevazu ve zarafet sahibi olmamızı, kul hakkı yemememizi söyler. İnsanlara iyilik etmemizi, kötü yoldan uzaklaşmamızı söyler.
Çanakkale köprüsünün her evresini de siz fotoğrafladınız değil mi?
-1915 Çanakkale Köprüsü ekip arkadaşım fotoğraf sanatçısı Saime Güler ile birlikte Çanakkale ruhuyla yılmadan, soğuk, kış, kar ve yağmur demeden muhteşem belgesel niteliğinde çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar sonunda Cumhurbaşkanlığı Ödülü madalyonu sahibi olduk. Ama ne yazık ki bunu makam sahipleri görmezden geldiler. Dünya fotoğrafı paylaştı açılış öncesi ama kimse demedi kim çekti bu fotoğrafı? Madalyon sahibi kim diye soran olmadı? Bu olmamalı. Sanatçıya verilen değer gösterilmeli. Hep bedava almak istediler, zahmeti çeken biz, bedava isteyen karşı taraf. Bu durumdan dolayı gerçekten çok yalnız bırakıldık. Allah her şeye şahit, bu bize yeter.
Basılmayı bekleyen kitaplar ne durumda?
-Birkaç projem var. Şu an hazır olan Camilerimizden farklı boyutta bir kitap. En çok önem verdiğim projedir. Sponsor bulunca inşallah onu da yapacağım. Tarihi Çeşmelerimiz, İstanbul’un Çatılarından Panaromalar, Osmanlı’nın İzinde Kültürel Zenginlimiz, Şehirlerin Sultanı Edirne gibi daha çok projelerim var. Bunlar için tabi ki destek bulmak önemli.
FOTOĞRAF SANATÇISI CEMİL ŞAHİN’İN ESER VE ETKİNLİKLERİ
Yurt Dışı Sergisi: Makedonya’da 2016.da düzenlenen Çağdaş Türk Fotoğrafçılığı Sergisi
Cumhurbaşkanlığı Himayelerinde Gelard Derneği İle Ankara Milli Kütüphanede Sergi
İstanbul Sergileri: Üsküdar Belediyesi, Sultanbeyli Belediyesi, Kağıthane Belediyesi, Fatih Belediyesi, Esenler Belediyesi, İstanbul Büyük Şehrin desteğiyle Yenikapı, Taksim, Bağcılar metrolarında sergiler.
Yavuz Sultan Selim Camii Özel Sergi.
Üniversite Sunumları: Sebahattin Zaim Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Medipol Üniversitesi, İbn-i Haldun Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi
TV Programları: A Haber, Vav TV, Vav TV Belgesel, Kanal 7 TV, TRT El Arabia, TRT Diyanet TV, Show TV, TRT Word, TV Net, Ülke TV, Ntv Haber, TRT Haber, TV 42, Yeni Şafak TV, Anadolu Ajansı belgeseli.
Kitaplar: Prestij Eser Fotoğraflarla İstanbul, Prestij Eser Mağlova Su Kemeri Kitabı, Prestij Eser Taksim Camii Kitabı
Gazete ve Dergiler: Türkiye Gazetesi, Yeni Şafak, Diriliş Postası Gazetesi, GeLard Dergisi, İstanbul Büyük Şehir Bülteni, Somuncu Baba Dergisi, Diyanet Dergisi, İnsan ve Hayat Dergisi, Çeto Dergisi, İstanbul Tarih Dergisi, Haber7.com, Sabah ve Hürriyet Sabah Gazeteleri, Arnavutköy Bülteni, Camii Dergisi, Edirne Valilik
En Prestijli Ödüller:
Cumhurbaşkanlığı Çamlıca Camii fotoğrafın Pulu 2018
Cumhurbaşkanımız tarafından 2019 Trt de verilen Plaket fotoğrafım.
Cumhurbaşkanlığı 1915 Çanakkale Köprüsü Madalyon Ödülü 18 Mart 2021
TC Pasaportlarda 1915 Çanakkale Köprüsü Selimiye Camii Fotoğrafı
Cemil ŞAHİN iletişim: 05324405234
21.06.2023