MÜŞÂHEDEN MÜCAHEDEN KADARDIR

MÜŞÂHEDEN MÜCAHEDEN MİKTARINCADIR

UĞUR CANBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri bu prensibi fark edip gereğini yerine getirenler arasından çıkarlar.

Kişinin müşâhedesi mücadelesi kadardır.

Ne kadar mücahede edip gayret gösterirsen ulaştığın müşâheden de onun kadar olacaktır.

Emek ve külfet üzerinden ödülün gerçekleştiğine inanan güzel ahlak yolcuları daima aktif mücadeleden, eylemden yanadırlar.

Bu yolun yolcuları kavramları evirip çevirerek, onlara asıldan uzaklaştıran temelsiz yorum ve tevillerle yaklaşmazlar. İşin aslını esas alırlar. Yani sürekli yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’den kaynağını alırlar.

Onu anlamak için çabalarlar. Kavramak için gayret gösterirler.

Bu sahih yaklaşımları onlara azim verir. Güç katar. Öğrendiklerini uyguladıkça bilgileri derinleşir.

Kur’an-ı Kerim’e samimi talebe olarak emeklerini yüksek tuttukları müddetçe de müşâhedeleri artar.

Gözlemleri derinleşir.

Vahyin buyrukları çerçevesinde kendilerinde olanı müşâhede ederler.

Hayatı anlarlar ve ona anlam katarlar.

Yine aynı şekilde evren kitabını okuyarak gözlemlerini derinleştirirler.

Vahiy ve hayattan kopuk bir müşâhede anlayışına sürüklenmezler.

Kur’an’ın rehberliğinde yürürler, görürler. Vahyin merceğinden bakarak şahitlik ederler.

Yine iç gözlemlerini bu şekilde ve aynı titizlikle yaparlar.

Varlıkların hakikatine ulaşmak anlamına gelen müşâhedeye başkaca hevesler karıştırmazlar.

Seyir ve temaşa etmeyi başka ölçüler ihdas ederek yapmaya yanaşmazlar.

Gözün müşâhedesi için gösterdiği titizliği kalbin müşâhedesi içinde gösterirler.

Ruhun müşâhedesi için yine bu ölçülerden milim sapmazlar, şaşırmazlar.

Bunun başarmak için sürekli kendilerini vahiyle doğrularlar.

Kur’an-ı Kerim’de misalleri getirilen peygamber kıssalarına bu anlayışla yaklaşırlar.

Klasik ezberlerle bunu yapamayacaklarının derin şuurundadırlar.

İffet kavramını Sure-i Yusuf’ta erkek üzerinden okuyup değerlendirirler.

Şefkat meselesini yine aynı Sûre üzerinden Yakup Peygamber üzerinden anlamaya çalışırlar.

Yunus Nebi’nin hikayesini anlatan âyetleri Mekke döneminde yaşanan sıkışmışlıklar üzerinden anlamaya çalışarak gözlem odasına alırlar.

Yüksek erdem yolcuları gözleriyle başladıkları müşahede yolculuklarına kalplerinin gözüyle devam ederler. Bunun mücadelesini verirler.

Şekten kurtulurlar. Şüphelerden arınırlar.

Her an kalplerini bağladıkları İlahi vahiyden aldıkları referansla yollarında yürümeye devam ederler.

Kendinde saklı olan hazinelere bu müşahede mücadelesini sürdürerek erişirler.

Ey hakikat yolunun mücadeleyi önceleyen müşahede yolcusu!

Yılma, gayretini pekiştir. Niyetini sahih tut ve hedefinden gözünü ayırma hiç.

Delilleri yok sayan bir anlayışa yaslanma.

Rabbimizin tüm varlığı senin için bir âyet, bir delil, bir işaret olarak yarattığı şuurunu netleştir.

Hayalin uçan balonunu değil hakikatin sert ve sağlam gerçeklerini tercih et.

Allah’ın yarattığı tüm varlıklarla sürekli ünsiyet halinde olmayı ihmal etme.

Akıl, ilim ve marifet üçlemesini birbirinden koparıp ayırma.

Sadece hislerinle değil akıl ve ilimle görmeyi pratik haline getir ve kalbine de bunu vahiy üzerinden onaylat.

Müşahede için mahiyet ve tanım önemlidir.

Tüm varlıkların yaratıcımız ile olan bağını ve bağlantısını asla koparmamalısın ki, müşâheden kesintisiz olsun. Bunun için ise mücahede yani mücadele şarttır.

Unutma ki, müşâheden mücadelen kadardır.

19.09.2024

https://kendilikbilinci.com/…/musheden-mucaheden-kadardir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir