NADİR ruhların ulaşabileceği bir mertebeden bahsediyordu: Özverili Yumuşaklık.
Sonuna gelene kadar anlatılan kavramın HİLM olduğunu kavrayamamıştım. Oysa pek çoğumuz sıklıkla vurgu yaptığımız halde bu farklı bir izah tarzıydı.
Misal olarak Hz. İbrahim’i gösterdi. Üzerinde düşünmemizi istedi şu bilgiyi de ilave ederek. İbrahim Peygamber yüce kitabımızda yirmi beş yerde altmış dokuz defa geçiyormuş.
Karakter olarak incelediğimizde kendimize pay çıkarabileceğimiz pek çok husus var. Elbette istediğimiz sonuca hemen ulaşamayacağız ama çabalamazsak yerimizde saymayacak mıyız?
Hilim kelimesine verilen anlamlar bile başlı başına bizim için ders niteliğinde. Düşünmeye devam etmeliyiz o zaman.
Kızgınlıktan uzak durmak, nefse hâkim olmak, öfkeyi yenmek, sabırlı, ağırbaşlı olmak, sertlikten, katılıktan, inciti olmaktan, korkutup nefret ettirmekten uzak olmak. Zulümden, serkeşlikten, saldırganlıktan, barbarlıktan beri olmak.
Bunlara hangimizin ihtiyacı yok dersiniz?
Hem birey hem de toplum olarak bu değerlerden uzak kalmamız dış ve iç âlemimizi çokça tahrip etmiyor mu? Bunalmıyor muyuz?
O zaman Hz. İbrahim’in özelliklerini hatırlamakta yarar var. Çok ah eden (Evvah), Halîm (Hilim sahibi), Allah’a sığınan (Münib), Allah’a kulluk eden (Kânit), çok şükreden (Şakir) ve hanif olmak. Katışıksız iman yani.
Özverili yumuşaklık gayret istiyor. Akılla ve kültürlü olmakla ulaşılan bir basamak.
Ve buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Yanılıyor muyum yoksa?
11.03.2020