PARMAKLARLA TIKANAN KULAKLAR

“BUNA benziyor halimiz” dedi ve parmaklarıyla kulaklarını tıkadı.

Oysa etrafımızda hakikatin şimşekleri sürekli çakıyor ve olayların gök gürlemeleri hiç eksik olmuyormuş.

Gönlümüzü imar edecek ve bizi nimet verilenlerin yoluna götürecek bilgilere karşı nefsimiz durmadan yüksek volümlü gürültüler çıkarıyor. Biz bu hengame içinde ne yazık ki, işitmemiz gerekenleri kaçırıyoruz.

İşte o sebeple doğruların yerine yanlışı satın alıyoruz. Onun peşine takılıp gidiyoruz. Özel gayret gösterip bizi ipten alacak gerçekleri öğrenmek yerine anlatıcıların kendilerine göre kurguladıkları kimi hikâyeleri mecazından koparıp gerçekmiş gibi dinleyerek kolayca kabul ediyoruz.

Çapraşık bir durum.

İlahi gerçeklere gönül kulağımızı açmamız gerekirken parmaklarımızla onu duymamak için tıkıyor ama nefsimizin seslenişlerine dikkat kesiliyoruz.

Ve hiç tereddüt göstermeden heybemize atıveriyoruz.

Sonra tedirginlikler, korkular, endişeler, telaşeler alıp başını gidiyor. Bunlarla baş etmek için tüm zamanımızı harcıyoruz.

Yapmamız gerekenin ne olduğunu biliyoruz aslında.

Parmaklarımızı tıkadığımız gönül kulağımızdan çekmek ve kendi hakikatimizi duymaya hazır olmak. O seda İlahi kitapta yankılanıp durmakta.

Bize indirilen bu kitabı okuyup anlamakta daha fazla geç kalmamalıyız.

12.03.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir