TERSİ söylenir oysa. Sevilmeye çok ihtiyacımız olduğu farklı vesilelerle söylenip durur. Aslında öyle değildir durum. Sevmeye ihtiyacımız vardır.
Siz severseniz yani önceliğiniz sevilmek değil de sevmek olursa zaten bu sonucu er veya geç alırsınız. O halde neden sevilmeyi beklemek yerine sevme eylemimizi çoğaltmıyoruz? Bu düşünülmeye değmez mi?
Sevilmek istediğimiz zaman hele çok sevilmek istediğimiz zaman elimizde olmadan hile karıştırabiliriz. Daha şirin, daha sempatik, daha anlayışlı, daha hoşgörülü, daha mütevazı, daha bilgili, daha görgülü, daha yardımsever, daha dost canlısı olmak için fark etmeden yapmacıklığa düşeriz.
Ama sevmek için bunlara ihtiyaç duymayız.
Sevdik mi, severiz.
Başkalarının sevdiklerimizi şöyle ya da böyle görmeleri bizim için bir şey değiştirmez. “Ne olursa olsun ben onu seviyorum” deriz. Bunun için etiket kullanmayız. Sevgimizi gerekçelendirmeyiz. Sebeplere bağlamayız. Eğer böyle yapıyorsak bu zaten sahih sevgi olmaz. Alış veriş olur.
Kalbimiz her gün kırılır ama yine de sevmekten vazgeçmeyiz.
Çünkü sevildikçe iyileşiriz.
Onarırız kendimizi.
12.11.2019