UĞUR CANBOLAT
KONYA’NIN Ereğli ilçesinde dünya gelmiş.
Babası Devlet Demir Yolları’nda Depo Şefi.
Anne vefakâr bir ev hanımı.
Şef Hamdi Bey ilk eşinin vefatından sonra Müşerref Hanımla yaptığı evliliğinden doğan tek evladı.
Sıcak bir yuva.
Müşfik bir aile.
Evde dinî duyarlılık hâkim.
Anne fedakâr, toparlayıcı… Hamdi Beyin ilk evliliğinden doğan evlatları da sarıp sarmalamış.
Neşeli ve eğlenceli geçen çocukluk ve ilkokul dönemi…
Toros sıradağlarının etekleri…
Yeşili bol, havası temiz, suyu bereketli…
Ortaokul Konya’da…
Keyifli, muhabbeti bol, mahalle kültürüne dayalı saygı ve sevgi içinde yaşanan bir hayat.
Yıl 1979.
Sancılı zamanlar ülke için.
Gençlerin sağcı- solcu diye tahrik edilip tahrip edildiği yıllar…
1980 baharı.
Askerî Lise kazanılıyor.
Aile sevincini en coşkulu biçimde izhar ediyor zira mahallede kalınırsa ortam güvenlik meselesi açısından kaygı verici.
Evlat ülke gençlerinin sürüklenmek istendiği kargaşadan uzak tutulmaya çalışıyor.
Ve Bursa.
Işıklar Askeri Lise öğrenciliği dönemi başlıyor.
Yaş 14.
2164 yaka numarası ile Almanca Bölümü’nün ikinci kişisi…
Bir yatak ve bir dolaptan ibaret olan bir dünya.
Aile evladı okula yerleştirip dönüyor.
Gurbet, ayrılık, hüzün…
…
Sadık Güray Balatekin iyi bir öğrenci.
Gayretli.
Hedefleri var. Erkan-ı Harp Olmak… İleride belki de general… Sonra Genel Kurmay Başkanı.
Son sınıfta Eğitim-Öğretim-Disiplin Sıralamasında üçüncü.
Ve Mezuniyet.
…
ANKARA Kara Harp Okulu.
2 inci Tabur, 7 nci Bölük, 23 üncü Kısım.
Subay olma yolunda kararlı adımların atılması…
Dört yıl boyunca uzun boyu ve heybetli duruşunun bir gereği olarak Tabur Flaması’nın taşınması görevi.
İntibak Kampları, Gösteri Parkurları…
Ve sene 1987.
İrtica Sorgulamalarının başlaması. Gece etüt sırasında komutanların gelişi ve önceden belirlenen öğrencilerin sorgulanmak için çağrılması.
Tecritler, sorgulamalar.
Kafa karışıklıkları.
Kim neden çağrıldı, kim neden çağrılmadı.
Başarılar sürüyor.
200 kişilik Topçu Sınıfı içerisindeki sıralaması 31. 969 kişilik Tabur mevcudu içindeki başarı sıralaması 69.
Yıl 1988. Mezuniyet. Tescil edilen mezuniyet numarası Top-31
Ardından Polatlı Topçu ve Füze Okulu’nda Subay Temel Eğitim Kursu.
İbadetlerin yerine getirilmesinde eskiye nazaran gerilimli günlerin geldiğine ilişkin işaretler beliriyor.
Tavırlar gelişiyor.
Bir akşam arkadaş dâvetiyle Keçiören’nde hoş sohbet ve kitap okuma.
Başka bir hafta bu defa Sıhhıye’de…
İlaç gibi gelen Nur Risaleleri ile tanışma.
Ve anne ısrarı ile eş arayışı.
Aliye Hanım ile tanışma, karar verme…
Hepsi de Polatlı devresinde.
…
İlk görev yeri Diyarbakır Deve Geçidi bölgesinde 107’nci Topçu Alayı, Ölçme Bölüğü…
Sadık Güray Balatekin Işık Ölçme Takım Komutanı.
04 Ağustos 1989. Evlilik.
İlk erkek evlat. İsmi Hamdi. Sonra ikinci erkek evlat Ahmet Sait. Daha sonra ise iki kız evlat ile bereketlenme: Nursena, Seda.
…
İşler tersine dönmeye başlıyor.
Aliye Hanımın başörtüsü ile matematik öğretmenliği yapmasında ortaya çıkan zorluklar.
Memleketin havası değişmeye başlıyor.
Terfiler döneminde başka saiklerle eş ve çocukların fotoğraflarının istenmesi.
Aslında fişleme faaliyeti.
Ve sonrasında vatan görevinde istekle, aşkla, canla, başla çalışanlara eşleri ve çocuklarının başörtüleri sebebiyle görevlendirme ve terfiler hususunda kısıtlamalar.
Sicil notları verme kıstasının değişmesi.
Başarı ve taltif belgeleri olsa da bunların anlamını yitirmesi ve sadece dinî tezahürlere odaklanma devresi.
Lojman bölgelerine giriş çıkışların zorlaştırılması sebebiyle gizlenerek yapılması.
Hatta araba bagajlarının kullanılması.
Komşu desteği ile alış verişler.
Komutan eşlerinin başörtülü olanlarının askeriyeye ait açık alan çay bahçelerinden bile komutan tarafından girişlerinin yasaklanması. Hatta kovulması.
Aynı şekilde hastane hizmetlerinin alınamamaya başlanması.
Tam bir ‘Psikolojik Harp’ uygulamaları…
Ve ruh sağlığı bozuk kendini BÇG’ye (Batı Çalışma Grubu) adayan yöneticiler.
FETÖ’nün kendini sinsice gizlemesi ve sadece dini vecibelerini yerine getiren her rütbeden askerin ‘Sakıncalı’ görülme evresi…
Sarı zarflar…
Sorgulamalar…
‘Gizli Zındıka Komitesi’nin etkisiyle bazı komutanların iğneleyici ve aşağılayıcı sözleri.
Evinin PKK tarafından roketlenmesi ve eşinin gazi oluşunun bile bunların gözünde en küçük bir vatan duygusu uyandıramaması ve zulümlerini azaltmadan arttırarak devam ettirmeleri…
Tüm bu anlatılanlar Yüzbaşı Sadık Güray Balatekin’in Akıl Fikir Yayınları arasında neşredilen ‘Madem O Var, Her Şey Var’ kitabının sadece satırbaşları.
Duygulu bir kitap.
Sade.
Abartısız.
Yer, isim ve zaman bilgileriyle yaşananların fotoğrafının çekilmesi.
Kitaba Psikiyatri Uzmanı Em. Tbp. Kd. Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, T.C. Kuala Lumpur Büyükelçisi Doç. Dr. Merve Kavakçı ve Emekli Askeri Hakim Yusuf Çağlayan önsöz yazmışlar.
Yüzbaşı Sadık Güray Balatekin’in pek çok diğer Yaşzede gibi 21 takdir belgesi almış olmasına karşın savunma hakkı bile verilmeden üstelik ‘Disiplinsizlik ve Ahlaki Durum’ gerekçesi ile TSK’dan YAŞ Kararı ile atılmasının haksızlığını vurgulamışlar.
Savaş eğitimleri almış olan bu askerler atılma sonrası sivil hayatlarında asayişi bozucu en küçük bir girişimde dahi bulunmamışlar.
Tahriklere gelmemişler.
Adaleti Savunanlar Derneği’ni (ASDER) kurarak meselenin hukuksuz oluşuna odaklanıp mücadele etmişler.
Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Paşa ve Nevzat Tarhan Hoca gibi öncülerle yılmadan her platformda dâvâlarını anlatmayı sürdürmüşler.
2011 yılında Yüksek Askerî Şûra’sı zulme uğrayan millî ve yerli TSK mensuplarına haklarını geri alma hakkı veren 6119 sayılı bir kanun çıkardı.
Sonrasında kamu görevine dönenler oldu.
Yüzbaşı Sadık Güray Balatekin onlardan biri.
Uzunca bir dönem kendisiyle çalışma imkânı olduğum Teğmen Orhan Koçdemir atıldığında henüz kıtaya bile çıkmamıştı. Onun suçu namaz kılmaktı.
Şimdi o da kamu görevine döndü.
…
VATANI sevmek kolay değildir.
Bedel ister. Acıları şerbet niyetine yudumlamayı gerektirir.
Bu sütun ancak bu kadarına imkân verebildi.
Siz en iyisi kitabı okuyunuz.
Ya Selam!
19.02.2021