“NASILSIN?” dedi, bende şükür içinde olduğumu ifade ettim.
“Verdiğin bu cevap hangi anlam derecesine göre?” dediğindeyse şaşırmış ve bir şey söyleyememiştim.
Sözün anlam dereceleri varmış.
Tavırların, iş ve işlemlerin de aynı şekilde mana katmanları bulunurmuş.
Kavramların da yine böyle olduğunu öğrendim.
Cümleler kişinin bulunduğu bilinç seviyesine göre değer ifade edermiş.
Görmeseniz de aramayacağınız birinin hatır sorması ile kendisinden değer bulmak istediğiniz kişinin “Nasılsın?” demesi arasında dağlar kadar farklar olurmuş.
Sevgi aynı sevgi olmasına rağmen birinden geldiğinde kaçarken diğerinden duyduğunuzda kanatlanmanız gibi…
Birine bir merhabayı fazla görebilirken bir başkasına sırrınızı verebilir kalbinizi tüm açıklığı ile sunabilirsiniz.
Sahtenin söylediği yüz sözden daha fazla sahici olanın söylediği tek bir kelam kıymetli olabilir.
Birinden zehirlenmek korkusu yaşarken diğerinden derde derman devşirirsiniz.
Birinden güç alırken diğeri sizi dermansız bırakabilir.
Birinden gözünüzü ayırmaz iken diğerine bakmazsınız bile…
Tavırlara bu şekilde yansıdığı gibi sözlere de sirayet eder.
O halde biz söz ve eylemlerimizi anlam derecelerinin en zirvesinden söyleyebilmeliyiz.
Nasıl mı olacak?
Düşünürsek buluruz muhakkak!
10.08.2020