KOF olmak köksüz olmaktır diye söze girdi. Kof olmayın, sağlam olun. Diğer türlüsü yakışık almaz. Sizin gibi hakikat sofrasına oturmaya niyetli olanların bundan kaçması gerekir.
Hem de yılandan, çiyandan kaçar gibi…
Biz ne yapıyoruz peki diye düşündüm. Ne kadar boş işlerle uğraşıyoruz. Altın mesabesindeki kıymetli vakitlerimizi heba ediyoruz.
İnsanın sağlam kökleri olmalıdır.
Kökleri olanın beslenme kaynakları açık demektir. Kendini toprağına sabitlemesi ve gıdalanması mânâsını taşır.
Beslendiğimiz ilim, irfan, mânâ kanallarından uzaklaştıkça belli ki köklerimizde bir zayıflık baş gösteriyor.
Bu ise tehlikenin başlamış olması demektir.
Gelecek olan yıkıcı rüzgârlara açık olmak içinde her türlü tehlikeyi barındırmaktadır. Ruhani yanımızı anlamsız meşguliyetlerle nefsimizin sert rüzgârlarına terk etmemiz fark edememiş olsak bile bizi bomboş kütükler haline getiriyor.
İçi boş kütüklerin kaderi sürüklenmektir. Sele bırakmaktır kendini. Yerlere serilmektir.
Tavsiyeye uymak, bomboş kütükler gibi bir o yana bir buyana sürüklenmekten bizi alıkoyacaktır.
Bu ise sağlam bilgiyle, hakikatli bir gönülle yapılacak tefekkürlerle ve bilinçte kalmakla ancak mümkün olabilir.
Yoksa nefsin insafı olmayan kasırgalarına bırakmış oluruz kendimizi.
30.07.2019