Edebiyat, sanat ve kültür alanında 2008 yılından beri sahanın emektarlarına destek olan ESKADER en son geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleştirdiği ödül töreni ile sanatseverleri yeniden buluşturdu. Aralarında bulunmaktan mutlu olduğum bu etkinlik sonrası konuyu Başkan Fatma Ersem Yargıcı ile değerlendirdik.
Yaşasın edebiyat, kültür ve sanat.
___
ESKADER yani Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği ne zaman hangi amaçla kuruldu?
-Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER), 4 Mart 2008 tarihinde; Türk edebiyatını, dilini, sanatını, kültürünü araştırmak ve bu konuda yapılacak çalışmaları teşvik edip köklü medeniyetimizi geleceğe taşımak gayesi ile kuruldu.
Kurucular kimlerdi?
-Muhterem Yüceyılmaz, Şerif Aydemir, Mehmet Nuri Yardım, Bestami Yazgan, Nidayi Sevim, Yusuf Dursun, Nur Hilâl Ünlü, Abdülkadir Süphandağı, Hamit Kardaş gibi kıymetli yazar ve şairler tarafından kurulmuştur.
Alanda faaliyet gösteren başka dernekler varken ESKADER bunlardan farklı olarak nasıl bir misyon yüklendi?
-Öncelikle şunu söylemek gerekir ki ESKADER, kurulduğu yıl olan 2008 yılından beri 14 yıldır faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Yani oldukça uzun bir süredir… Faaliyetleri bilinen, takip edilen köklü bir dernek. Dolayısıyla öncü durumunda diyebiliriz. ESKADER, mütevazı imkânlarla ve samimi duygularla kültür ve sanata kucak açan bir dernek. Kültürel çalışmaları teşvik etmek, köklü medeniyetimizi geleceğe taşımak için edebiyat, kültür, sanat dünyası mensuplarını ve izleyicileri, dinleyicileri bir araya getirmek, toplantılar yapmak görevini uzunca bir dönem tek başına üstlendi. ESKADER Perşembe akşamları Babıali Sohbetleri düzenler, istisnasız her hafta önemli bir toplantıya ev sahipliği yapardı. Ayın, günün önemine uygun olarak yaşayan kültür sanat camiasından büyüklerimize “saygı” ve “vefa” toplantıları, vefat etmiş değerlerimize de “anma” toplantıları düzenlenirdi. Ayrıca hemen hemen ayda bir de edebiyatımızın, tarihimizin veya klasik sanatlarımız bir sorunu hakkında toplantı yapılırdı. Bu toplantıların tamamında, hâtıraları olan pek çok kıymetli zevat, yazar, uzman konuşmacı olarak davet edilir, dinlenir, izleyicilere de söz verilirdi. Onlarında anlattıklarıyla sohbet tamam olur ve hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile son bulurdu. Toplantılar bir nevi bilenlerin bilmeyenlere bilgi paylaşması, köklerimizin geleceğe taşınmasıydı. Hiçbir ESKADER toplantısı diğerine benzemezdi, her birinin yöneticisi ve konusu ve konuşmacıları farklıydı. Hepsinin ortak tarafı ve güçlü tarafı sohbet erbabının ve konunun uzmanlarının dinlenmesiydi. Konferans şeklinde olmayan, konuşmacı ile dinleyicilerin neredeyse yan yana olduğu samimi toplantılar çok kişiyi cezbediyor ve zaman zaman oturacak yer bile kalmıyordu.
Matbuat Âleminden Sanatkâr Çehreler, Beyazıt Ramazan Sohbetleri, Bâbıâli Sohbetleri gibi etkinlikleri hatırlıyorum. Bunlarla istenen hedeflere ulaşılabildi mi?
-Basın İlan Kurumu ile birlikte düzenlediğimiz “Matbuat Âleminden Sanatkâr Çehreler” Basın Müzesi konferans salonunda, TDV ile her sene ramazan ayında yapılan “Beyazıt Ramazan Sohbetleri” de Ramazan fuar çadırında yapılıyordu. Keza Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş ile yapılan “Saygı” ve “Anma” toplantıları da daha çok panel ve konferanslar şeklinde Ali Emiri Kültür Merkezi gibi büyük salonlarda düzenlenmekteydi. ESKADER bu işbirlikleri sayesinde, daha geniş mekânlarda edebiyatçı ve sanatçıları daha çok insanla bir araya getirebiliyordu. “Bunlarla istenen hedeflere ulaşılabildi mi?” sorusuna çok net cevap vermek mümkün değil Uğur Bey. Medeniyetimiz hem devasa genişliklere ulaşmış ve hem de derinlerde öylesine defineler saklıyor ki biz bu çalışmalarımızla zerrenin zerresinin zerresi bile olamamışızdır, kanaatini taşıyorum.
Hepimizi evlere bir nevi hapseden Pandemi zamanları etkinlikleri etkiledi mi?
-Etkilemez mi? 65 yaşın üzerindekilerin sokağa çıkmadığı, şehirlerarası seyahatlerin izne tabi olduğu yüz yüze eğitime ara verildiği, tüm sınavların ertelendiği hatta tam kapanma yaşadığımız uzun bir dönemden geçtik (inşallah bir daha gelmez). Kültür merkezleri, sinema ve tiyatroların kapalı ve toplantılar kısıtlı. Serbest olduğu dönemlerde ise “Aman virüsü taşımayalım.” diye düşünüp tedbirli olduğumuz dönemler, grup enerjilerinin azaldığı daha herkesin kendi yalnızlığına döndüğü dönem ESKADER’imizi de elbette çok etkiledi.
Her yıl yaptığınız “ESKADER Kültür Sanat Ödülleri” bu defa iki yıl birleşerek verilmesinin sebebi bu mu?
-Evet. 2019 ödüllerini açıkladığımızda 5 Nisan 2020 tarihinde töreni yapacağımızı ilan ettik ve davetiyeler, broşürler, afişler hazırlandı. Fakat 11 Mart’ta ülkemizde de Covit görülünce hem ödül törenimiz yapamadık ve hem de 2020 ödüllerini belirlemek için toplanamadık bile. 2008 yılından beri ilk kez o yıl Edebiyat, Kültür ve Sanat dallarında ESKADER ödüllerini ilan edemedik. 2022 yılında da bildiğiniz gibi 2019 ve 2021 yıllarına ait ödüllerin takdimi gerçekleşti.
Bu ödüllerin tespiti nasıl gerçekleşiyor?
-Ödüllerin tespiti için oluşturulmuş özel seçici kurullarımız yok. Yönetim ve denetleme kurulumuz her türlü değerlendirmeleri yapıyor, konularında uzman olan edebiyatçıların, araştırmacıların, yayınevlerinin, edebiyatla ilgili kurum ve kuruluşların tavsiyelerini alıyor, üyelerle istişareler yapılıyor. Ancak ödüllerde çok önemli bir kıstas var, hangi yılın ödülleri belirleniyorsa eser o yıl içinde yayımlanmış olmalı, üstün hizmet ödülleri de yaşayan büyüklerimize veriliyor.
Kaç alanda ödül veriyor ESKADER?
-ESKADER ödüllerini tek tip olarak yorumlayamayız. Her sene ödül verdiğimiz alanlar değişebiliyor. Bir dönemler internet haberciliği yeni başlamıştı. Teşvik için Elektronik Yayıncılık ödülümüz vardı. Ödüllendirilmesi gereken eserler gözümüze çarptıkça arttırıyor veya uygun aday eser bulamayınca o alanda ödül vermekten vazgeçiyoruz.
Bu katagoriler hangileri?
Olmazsa olmazlarımız “Araştırma”, “Deneme”, “Hatırat”, “Hikâye”, “İnceleme”, “Klasik Türk Sanatları”, “Roman”, “Şehir Kültür”, “Şiir” gibi temel alanlar… Tabii ki “Üstün Hizmet Ödülü.”
2019 YILI ÖDÜLLERİ KİMLERE GİTTİ?
Araştırma-inceleme | H. Yıldırım Ağaoğlu, (Ohri Benim Vatanım) |
Deneme | Canan Olpak Koç, (Okuma Halleri) |
Dergi | Kadir Ünal, Aydos Dergisi |
Düşünce | Bedri Gencer, (Gelenekten Modernliğe Osmanlı) |
Hikâye | Caner Çaylak, (Semud’un Torunları) |
İnceleme | Beyhan Kanter, (Kurmaca Bedenler) |
Kitap yayıncılığı | Yeditepe Yayınevi |
Klasik Türk Sanatları | Sedefkâr Enis Türk |
Müzik | Neyzen Sadrettin Özçimi |
Roman | Sinan Akyüz, (Meyra) |
Sinema | Nazif Tunç |
Söyleşi | Ali Işık, (Sayılı Gündü Geçti-Hüseyin Su ile yapılan söyleşi) |
Şehir ve kültür | Necati Tonga, (Bir Edebi Muhit Olarak Ankara) |
Şiir | Mehmet S. Fidancı, (Çiğ ve Mahrem) |
Tarih-araştırma | Gültekin Yıldız, (Osmanlı Devleti’nde Askeri İstihbarat) |
Televizyon programcılığı | Ali Ayçil, Uzun Hikâye TV. Programı |
Üstün Hizmet Ödülü | Alev Alatlı |
Üstün Hizmet Ödülü | İdris Yamantürk |
Üstün Hizmet Ödülü | Prof. Dr. Muhittin Serin |
2021 YILI ÖDÜLLERİ
1-Araştırma | Mustafa Koç (Revnakoğlu’nun İstanbul’u: İstanbul’un İç Tarihi) |
2-Deneme | Cemal Kurnaz (Yunus’un Nefesi) |
3-Hatırat | Ahmet Emre Ateş (Her Sayfası Altın Değerinde: Ahmet Ateş) |
4-Hikâye | Yücel Öztürk (Kuş Kesen) |
5-İnceleme | Mehmet Samsakçı (Tütmeye Devam Eden Buhurdan: Yahya Kemal Beyatlı) |
6-Klasik Türk Sanatları | Duygu Orak (Ebru sanatı) |
7-Roman | Sultan Polat (Altın Kubbenin Esrarı) |
8-Şehir Kültür | Sait Ebinç (Mektepten Memlekete Bir Şehir Estetiği Van) |
9-Şiir | Fatma Aksu (Duvarından Memnun Olmayan Taş) |
10-İlk Kitap | Süheyla Karaca Hanönü (Karaca Gözü). |
11-Üstün Hizmet Ödülü | Sadettin Ökten |
2022 ödüllerini ve alanlarını da öğrenebilir miyiz?
-2022 ödülleri henüz belirlenmedi 2022 yılı sonunda çalışmalarımızı tamamlayıp yeni yıl gelmeden sonuçları paylaşacağız ve gelecek yılın nisan ayı gibi yine ödül takdim törenimizi planlayacağız, inşallah.
Bu ödüllerin tespitine ideoloji karışmadığı için hakkaniyet dikkatle gözetiliyor diyebilir miyiz?
-Hakkaniyet ölçüsü biraz karışık ve hassas bir konu Uğur Bey, ama ideoloji karışmadığı kesin. Hakkaniyetli olmak için, devlet olmak, çok sayıda araştırmacıyla bütün eserleri değerlendirmek lazım, biz sadece gözümüze çarpan eserlerden seçim yapıyoruz, ya diğer kıymetli paha biçilmez çalışmalar?
Ödüllerin sanatçıları teşvik ettiğini söyleyebilir misiniz?
-Ödüllerin sanatçıları teşvik ettiğini düşünmüyorum çünkü yazarlar, araştırmacılar veya şairler ben ödüle lâyık bir eser yazayım diye yola çıkmıyorlar, yazar kendisini ifade ediyor ve eser oluştuğunda artık onun görevi bitiyor, takdir etmek iradesi eseri kullanan da artık. Ödüllendirme, işte tam bu noktada bir tür teşekkür yerine geçiyor. Biz ESKADER olarak diyoruz ki “Elleriniz dert görmesin. Siz yoruldunuz ama bu güzel eseri insanlığa kazandırdığınız için size teşekkür ederiz.” Bu belki diğerlerini güzel eserler ortaya koymalarında teşvik edebilir.
Üyelerinizle iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?
-Eposta, kısa mesaj, sosyal medya üzerinden iletişimi sağlamaya çalışıyoruz.
Üye olmanın kriterleri var mı ya da kimler üye olabiliyor?
-Adaylar öncelikle başvuru dilekçesi dolduruyor. Yönetim kurulu kararıyla üye olunuyor. Burada kimlik bilgileri, meslek ve iletişim bilgilerini istiyoruz. TC vatandaşları başvurabiliyor.
Sizden önce kimler derneğe başkanlık etti?
-Mehmet Nuri Yardım ve Şerif Aydemir.
Üyelerinizden rahmete kavuşan yazar ve sanatçıları unutturmamak adına neler yapıyorsunuz?
-Covid öncesinde üyemiz olup olmadığına bakılmaksızın vefat eden yazar ve sanatçılar için anma toplantıları yapıyorduk. Senede bir kere mevlit okutuluyordu. Önemli edebiyatçıların yüzüncü, onuncu vb yıldönümlerinde anma toplantıları yapıyorduk. Hem anma hem saygı programlarına ESKADER olarak yeniden başlamayı düşünüyoruz.
Geçtiğimiz gün gerçekleşen ödül törenine katılım nasıldı, memnun kaldınız mı?
5 Kasım 2022 bizim için önemli bir merasimdi, çünkü kutlama, ağırlama pratiklerimizi kaybettiğimiz bir dönemde, hem 2019 hem 2021 ödüllerini sahiplerine teslim etmek zorlu bir görevdi. Spiker ve program yapımcısı Harun Yöndem’in sunduğu tören İstanbul THM Koro Şefi Uğur Kaya’nın mini konseriyle başladı. Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Ömer Arısoy’un da teşrif ettiği törenimizde, edebiyat ve sanat dünyasından pek çok misafirimiz hazır bulundu. Zamanımız keşke daha uzun olsaydı ve ödül sahiplerinin her birini saatlerce dinleyebilseydik. Kısaca rüzgâr gibi geçti.
Genç yazar ve sanatçıları teşvik anlamında neler söyleyebilirsiniz son olarak?
-Okumak, okumak, okumak…
ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLLERİ
Alev Alatlı
1944 yılında İzmir’de doğan Alev Alatlı, ilkokul öğrenimine Ankara’da başladı. Babasının subaylık görevi nedeniyle, ilkokul öğrenimini Erzurum’da tamamladı. Ardından ortaokula yine Ankara’da başlayan Alatlı, babasının Japonya’nın başkenti Tokyo’ya atanması üzerine lise öğrenimini Tokyo’da tamamladı. Ardından Türkiye’ye dönerek Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ekonomi-İstatistik bölümünde lisans öğrenimi gördü. Alatlı, Amerika’ya giderek yüksek lisans ve Doktora öğrenimini felsefe ve ilahiyat üzerine yaptı. 1974’te Türkiye’ye dönen Alatlı, İstanbul Üniversitesi’nde İktisat Fakültesi’nde öğretim görevlisi ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda kıdemli ekonomist olarak görev aldı.
Türk kültürüne, Türk düşüncesine ve Türk edebiyatına yaptığı önemli çalışmalar ve çok sayıda yazdığı eserlerden dolayı üstün hizmet ödülüne layık bulunmuştur.
Prof. Dr. Sadettin Ökten
1 Eylül 1942 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası İmam – Hatip Okulları’nın kurucusu olarak bilinen Mahmut Celâleddin Ökten’dir. Çocukluğu ve gençliği İstanbul’un Fatih ilçesinde geçmiştir. Vefa Lisesi’nde, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği okudu. Prof. Dr. Sadettin Ökten, şehir ve medeniyet, özellikle de İslam medeniyeti konularındaki konuşma ve çalışmaları ile tanınır. Çeşitli üniversitelerde Bilim Tarihi, Yapı Teknolojisi Tarihi, Kent Kültürü ve Kent Estetiği dersleri verdi. Sadettin Ökten, yapı mühendisliği alanındaki eğitim–öğretim ve araştırma faaliyetlerinin yanında proje düzeyinde meslekî uygulamalar da yapmış ve yapmaktadır. Ayrıca bilim tarihi ve felsefesi, kültür, medeniyet ve sanat alanlarında özel ilgi sahibidir. Bu konudaki çalışmalarını farklı üniversitelerde verdiği Bilim Tarihi, Yapı Teknolojisi Tarihi, Kent Kültürü ve Kent Estetiği dersleri ile değerlendirmiştir. Hâlen meslekî faaliyetinin yanı sıra kültür ve sanat alanındaki çalışmalarını da sürdürmektedir. Prof. Dr. Sadettin Ökten, Türk kültür ve düşünce hayatına yaptığı katkılardan dolayı üstün hizmet ödülüne layık görülmüştür.
09.11.2022