YAKIŞANI budur, başka türlüsüne tenezzül etmemelisin…
Neyse o.
Eğri büğrü söylemek kalbi bulanık olanların işidir.
Sen gerçek adıyla söyle her şeyi…
Seviyorsan söyle. Beğeniyorsan çekinme, deyiver.
Uzatıp elini yakalamanın başka yolu yok. Her şeyi doğru bir biçimde tanımlamalı, manasını kalbine indirmeli ve en sahih haliyle dile getirmelisin.
Mertlik bu değil mi? Yiğitlik başka türlü olur mu?
Kalbinde mevcut olanı diline dolambaçlı yollarla getirmenin ve ima ile söylemenin ne gereği var?
Gerçek mi hissettiğin, doğru mu bildiğin, emin misin hakikat oluşundan…
O vakit bu gerçek adıyla söylenmeyi hak eder.
Nicedir çekinir olduk eskilerin bu dümdüz ve olduğu gibi ifade ediş biçimlerinden…
Başkaları ne der, nasıl görüp değerlendirirler belasına düştüğümüzden beri kalbimizle hissettiğimizi dilimizle ifade edemez olduk.
Bu bodoslama, kırıp dökerek yapılması anlamına gelmiyor.
Zarif olmalı, incelik barındırmalı…
Gerçeğe yakışan bu değil mi zaten?
19.08.2020