KENDİNE sesleniyordu, dön diyordu, dön. Yetti artık, bu kadarı fazla. Ötesi sana da, seni sevenlere de, hayallerine de zulümdür. Dön artık.
Gitmek dönmek içindir. Yeniden kendini bulman ve kavuşman içindir. Hasreti yudumladıktan sonra vuslatı yeniden ve en taze şekliyle yaşamak içindir.
Dön artık. Öyle bir dön ki hayallerin bayram etsin. Yüreğin zirvelerde otağ kurup serinlesin. Kavuşmanın kösleri öyle bir vurulsun ki, duymayan kalmasın.
Hayat vekâleten değil asaleten yaşanır. Başkasına bırakılamaz. Sende kalsın ben sonra gelip alırım denilemez. Ödünç verilemez.
İstediklerin istediğin gibi gitmemiş olabilir. Dilediğin kadar sevememiş, istediğin seviyede sevilmemiş olabilirsin. Her el attığın taş kesilmiş olabilir. İçtiğin çeşmeler kurumuş olabilir.
Yapmacık sanal kökler araman beyhudedir. Asıl köklerin seni beklemektedir.
Kalbin seni özledi. Gözlerin bile özledi eski halini.
O dünyayı aydınlatan gülüşünü de yanına alıp dön artık.
Hayallerin sana, sen onlara emanetsin. Birbirinize kıymayın. Yazık etmeyin saha fazla.
Bir silkinmen yeterli. Bu kadardı demen kâfi.
Kendinden kaçmak kimseye yakışmaz bilirim ama sana hiç yakışmadığını en iyi yine ben bilirim.
Gitmek istedin, gittin, epeyce eğleştin.
Dön artık.
Kendini kendine daha fazla hasret koma.
Hadi artık. Çok beklettin.
Kendine dönüp dönmediğini takip edemedim ama kurduğu her cümle içimde yankılar uyandırdı.
Bir onun değil benim de kendime dönmem gerekiyor.
Senin de…
30.12.2019