HÜKÜMRAN

ONDA hüküm…

Yüküm de onda hatta.

O ne derse olur. Ben bunu önceden peşinen kabul ettim. Bile, isteye dedi.

Aklıma, fikrime, zihnime, düşünceme onun egemen olmasını isterim.

Hatta yüreğime de muhakkak o hükmetmeli.

Bu konuda en küçük bir tereddüt içinde değilim.

Aksine ısrarlıyım.

Ben ona seslenebilmeliyim ‘Hükümranım’ diye…

‘Egemenim’ de diyebilirim bazen farklı kullanmak istediğimde.

Bu sözler beni çok düşündürdü. Zorlandım anlamakta bu teslim oluş hâlini.

Gözlerimden geçen sis bulutlarını fark ettiğinde izah etme ihtiyacı hissetti.

Teslim olmadan teslim almak mümkün müdür?

Hükümranlığını kabul etmeden nasıl hükmedebilirsin ki!

Özgürlük baskıyı kaldırmaz. O nedenle teslim olmak gerekir.

Benim teslim olduğum can da, canını bana teslim etmiştir.

O da kendi hükümranlık duygusunu teslim etmiştir.

İddiadan vazgeçmiştir.

Biz, birbirimizin içinde beyaz teslim bayrağını kaldırdığımız günden beri sulh içinde yaşıyoruz.

Mutluluk böyle tesis edildi aramızda.

Bu kalıcı bir barışı getirdi.

Ve saadeti.

25.12.2017

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir