SIKILMIŞTIM. Kendimi bir limon gibi sıkıyordum acımasızca. Zarar veriyordum ama bundan geri de duramıyordum. Divane gibi bir oraya bir buraya seğirtip duruyordum amaçsızca.
Bazen geçmişin çengelinden kurtulamıyordum bazen de gelecek hülyalarımı gerçekleştiremediğim için bedbaht hissediyordum.
İyi fikirlerim oluyordu. Bir şeyler yakalayabiliyordum ama bunları uygulayabilmekten uzaktım. Kimi vakitlerde bunlardan vazgeçmiş olsam da “Fayda etkisi” dolayısıyla yeniden gündemime alıyordum.
Dünya haritasını önüme alıp daldığım gibi yürek haritamın kıvrımlarında da dolaştığım oluyordu. Bazı tespitlerde bulunup heyecanlanıyordum ama bir süre sonra sönüyordu.
Yine netice değişmiyordu. Başladığım noktaya geri dönüyor tercihlerim yönünde irademi kullanamıyordum.
Oysa en parlak fikirlere sahip olsan bile icraata geçemiyorsan bir değer üretimi olmuyordu.
Hedefe ilerlerken, ilgilenirken bir öğrenme süreci oluyordu, bunu kabul ediyorum ama ya sonuç?
İşte bu olmuyordu.
Halden anlayan bir büyüğüme rastlamıştım ikindi vaktinde. Ezanlar okunuyordu. Hadi beraber dinleyelim dediği için birlikte susmuştuk.
Ne güzel etmiştik.
Ezanın bitiminde söylediği cümle hâlâ apaydınlık bir şekilde gönlümde dönüp duruyor.
“Kaynakların ile özlemlerini birleştirmelisin!”
Henüz yüz güldürücü ve neticeye ulaşamadım ama bu cümle içimde dönüp durdukça başaracağıma inancım tam.
Yolda olmaya devam ediyorum kısacası.
14.11.2019