BÖYLE başlamış söze ardından izahlarla devam etmişti. Kendimizi olduğumuz gibi kucaklamamız gerektiğinin önemine özellikle vurgu yapmıştı. Bununla da kalmamış nasıl mümkün olacağına dair açıklamalarda bulunmuştu.
Kendini olduğu gibi kucaklayabilmen için kendini tanıyor olman gerekir. Cevherinin farkına varman ve hakikatini keşfetmen lazım. Güçlü ve zayıf yanlarını bilmelisin. Seni idrakinde yükseltecek hususlarla aşağılara sürükleyecek unsurları doğru tanımlaman gerekir.
Öncelikle kendini kabul etmen gerekir. Bunun ardından çalışmaya başlamalısın. Nelere itibar etmen ve onları berraklaştırman gerektiğinde yanılırsan her şey birine karışır. Kendinden uzak tutman gerekenler bir bakmışsın ki gelmişler selam dairende kurulmuşlar. Bu senin ele geçirilmen anlamına gelir.
Kucakla evet ama burada kalma.
Buzdolabında saklaması gerekenlerle çöpe atması lazım gelenlerin ayrıştırılmadığı bir evde sağlıkla yaşamak mümkün olabilir mi?
İşte kucaklamak bu demektir. Bilinç demektir. Balı bal, çöpü çöp bilip gereğini yapmaktır.
Yanlış ve yıpratıcı duygularımızı öğrenip onları vaktinde dışarı atamadığımız zaman onlar yanlış duygu, düşünce ve algılara sebep olacağından bir süre sonra tutsak ederler.
Yaşadığımız stresler, gerilimler, öfkeler, anlaşılamama durumları ve kendimizi doğru ifade edemeyişlerimiz biraz da bunların sonuçları değil midir?
Kendimizi olduğu gibi kabul edip kucaklayalım. Tutmamız gerekenleri bırakıp güçlendirelim atmamız gerekenler konusunda da daha fazla geç kalmayalım.
27.01.2020